50 YAŞINDAYIM!

25 yaşındayken dünyanın etrafımda döndüğünü sanırdım. Şimdi ise 50 yaşındayım ve dünyayla birlikte yıldızlarında etrafımda döndüğünü zannediyorum. Dünya sağlık örgütünün verilerinde, 45-59 arası orta yaş, 60-74 arası yaşlılık, 75-89 arası ileri yaşlılık, 90 ve üstü ise ihtiyarlık olarak adlandırılmış.

 “Benim için iyi haber” artık orta yaşlıyım diyebilirim. Dün gibi hatırlıyorum 18 yaşına girmek için ne fırıldaklar çevirdiğimizi. Sakallarım çıksın diye babamın jiletlerini ve tıraş köpüğünü az mı kullandık. Bizden yaşça büyüklerin yeni aldığı ehliyetlerini gördüğümüzde, titreme nöbetlerini nasıl unuturum. 18 yaşından küçükler giremez tabelasının, ruhumuzda bıraktığı travmaları. “Ense kökümüze şaplağın artık son bulması umutları.” Uçsuz bucaksız özgürlüğün başlaması palavraları.

 Yaş 35 yolun yarısı eder diyen şairin yaşında bile değilim “50 yaşındayım. ”Gelen Cuma mesajları bile, “hayırlı cumalar değerli büyüğüm” diye geliyor. Yüzümüze vurmayın büyüdük biliyorum. “Eşim bile 50 yaşına geldin artık kendine çeki düzen ver istersen” diye söylenmeye başladı. Ona söyleyemesem de, ”içimdeki çocuk hala 18 yaşında ve hala yakışıklı,” siyah saçlarına jöleyi sürüp dünyaya meydan okumaya hazır.

Burada zamanınızı verimli kullanın, sağlığınıza dikkat edin, dans edin, dikiş dikin palavralarına girip sizlere bir şeyler öğretme küstahlığına girmeyeceğim.7'den 77'ye herkesin olur olmadık yerde, 50 yaşını gözlerimin içine sokmasına ne diyeceksiniz. Bu arada, “Hayatımın Picasso’nun ispanya iç savaşını anlattığı Guernica tablosu gibi görünmesine de, müsaade etmeyeceğim.”

Uzun süredir bendenizi görmeyen birisinin, “abi çökmüşün ya” deyivermesi.

Akranlarımın “saç ektirme” planlarını ballandıra ballandıra anlatmaları.

Trafikte ki “genç” arkadaşın gençliğini konuşturması. “Yaşından” utan kardeşim, ayna ya da mı bakmıyorsun.

Sevgili arkadaşlarımın muhabbet arasında ki patavatsızlıkları. “Mezar” yerleri satıyorlar alsak mı bizde ne dersin?

Gittiğim devlet dairesinde emekli olan abimizin baklava töreninde gözlerimin içine bakarak, “sen ne zaman emekli olacaksın?” sözleri.

Akraba ziyaretinde 75 yaşındaki amcamın yüzüme bakıp acıyarak, “Sende de çarpıntı oluyor mu?” Lafları.

Esnaf arkadaş geçerken şirkete uğrayıp çayını yudumlarken, 32 dişini göstererek, “İhtiyarladık be oğlum bizden ne köy olur ne kasaba” muhabbeti.

Bilgisayarda projeyi incelerken sevgili şirket müdürümün, “Benim gözlüğümü kullan belki daha iyi görürsün!” bilmişliği.

Sevgili Annemin, “Namaza başla evladım bak artık 50 yaşına geldin. Kaç yıldır bize bile hala çıkmadı, bir an önce hacca yazıl.” Şefkatli sözleri.

Listeyi uzatmayacağım.”50 yaşına girecek veya girmiş olan tüm dostlarıma selam olsun.”

GAZZE

“Hayatta kimsenin görmek istemediği kadar çok acı var Gazze de.” İnsan denilen mahlûklar yaklaşık beş aydır havadan, karadan ve denizden saldırılarını sürdürdüğü ve insani yardım girişini engellediği, Gazze şeridindeki soykırımlara devam ediyor. Beton yığınları, toz bulutları ve bombalarla yaşayan çocuklar ve kadınlar. “Sözüm ona ulus devletlerin iflas bayrağının çekildiği yer, hiç şüphesiz Gazze'dir.”

Zülfü Livaneli nin, “Umurunuzda mı onu da bilmem” uyarısıyla yazımıza son noktayı koyalım.

Duydunuz mu bilmem şu anda tam şu anda,

Bir Gazze sokağında son nefesimi verdim ben.

Umurunuzda mı onu da bilmem ama

Bir dakika önce ayaktaydım şimdi paramparça yerdeyim ben.

Geçen hafta amcam, dün annem, bugün kardeşim ve ben

Üstelik niye öldüğümüzü bile bilmeden

ne çekildi tetik.

Şu anda şu saniyede bir ölüyüm artık ben

Gazze’nin bir sokağında oyun oynarken

Ruhsuz bir sayıya dönüşen haberlere

Yirmi bin küsur diye geçen işte o küsurum ben.

Said’in kardeşi, Hassa’nın oğlu Mohsen

Ey analar ey babalar hayır duanızı eksik etmeyin üstümüzden,  

Son söz.

“Hangi yaşta olursanız olun, Yaşınıza sahip çıkın.”

Neşeyle ve sağlıkla kalın.