GÜNDEM

TÜRKİYE'DE KURUYAN GÖLLERİN SAYISI HIZLA ARTIYOR

Türkiye’deki 240 gölden 186’sı son 60 yılda tamamen kurudu. Geride kalan göller de kuraklık ve aşırı kirlilik tehdidi altında... Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Anadolu coğrafyasında şu anda iyi denilebilecek tek bir göl dahil olmadığını söyledi. Kesici, vahşi tarımsal sulamanın sona erdirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, son 60 yılda Türkiye’deki 240 gölden 186’sının tamamen kuruduğunu, geriye kalanların da kuraklık tehlikesi ve aşırı kirlilik yaşadığını söyledi.

Türkiye’deki göllerin neredeyse hepsinin şiddetli hasta olduğunu söyleyen Dr. Erol Kesici, “Sorunları oldukça ağır durumda, su seviyeleri, yüzey alanları, kirlilik, oksijensizlik, adeta tükenmiş durumdalar.” dedi.

“Günümüzden milyonlarca yıl önce oluşan birçok doğal gölümüz ne yazık ki, son 60 yıl içinde ve bilhassa son yıllarda temel sorunları ötelendiğinden, aşırı şekilde kurumalar meydana gelmiştir.” diyen Kesici, “Bu bakımdan ülkemizdeki irili ufaklı 240’a yakın gölün neredeyse 186’sı kurumuş, geri kalanları ise göl olma özelliğini tamamen kaybetmektedir.” ifadelerini kullandı.

Kesici, Anadolu’daki birkaç gölün de tuzlu oluşları ve bölgesel konumları nedeniyle yaşama mücadelesi verdiğini anlattı.

“MEMLEKETTE GÖL DİYE BİR ŞEY KALMADI”

Şiddetli kuraklık ve kirliliğin son yıllarda etkisini daha da gösterdiğini belirten Dr. Kesici, şöyle devam etti:

“Hakikaten göl, diye bir şey kalmadı memlekette. Hepsi aşırı su kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor. Bu, biyoçeşitliliğin yok olmasına neden oluyor. Göllerde dip çamurları ve kimyasal atıklar alabildiğince fazlalaştığı için suyu azalan göller bu kirliliği artık tolere edemiyor. Balık popülasyonunun giderek azalmasıyla göllerde makro ve mikro su bitkilerinin aşırı artışı bataklıklaşma, farklı istilacı türlerin göl havzasına göç etmeleri ve buna bağlı olarak tüm sulak alanlarımızda artan buharlaşmayla kuruma süreci çok hızlı şekilde devam ediyor.”

Yaşanan iklim krizinin en önemli etkenlerinden birinin vahşi tarımsal sulama olduğuna dikkat çeken Kesici, “Kentlerin iklimine göre bitki dokusu ve tarımsal üretimler günün bilimsel koşullarına göre düzenlenmeli. Türkiye’de şu an iyi denilebilecek, parmakla gösterebileceğimiz bir tane dahi gölümüz yok.” şeklinde konuştu.