AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan açıklasında şu ifadeleri kullandı: "Malumunuz olduğu üzere 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinin üzerinden 1 yıl geçti.
AK Parti olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki hükümetimiz tarafından atılan ekonomiden iç ve dış politikaya kadar tarihi nitelikteki adımlarla birlikte, Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusundaki yatırımları da kararlılıkla devam ettiriyoruz.
Diğer taraftan da bizde olan yerel yönetimlerde vatandaş odaklı belediyecilik hizmetlerinin en güzel örneklerini vermeyi sürdürürken, muhalefette olduğumuz belediyelerde ise doğru adımların destekçisi, yanlışların da önleyicisi olmanın hemşerilerimize karşı taşıdığımız en büyük sorumluluk olduğunun bilincindeyiz.
Son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, ülkemizin çeşitli illerinde CHP’li belediyelerde yaşanan yolsuzluklar ve usulsüzlükler nedeniyle örgütlü suç kapsamında açılan soruşturmaları hepimiz dikkatle ve şaşkınla takip ediyoruz.
Maalesef bu süreçte Genel Başkanları Özgür Özel öncülüğündeki CHP’nin ülkemizin ve milletimizin menfaatlerinden ve değerlerinden ne kadar uzak olduğuna da bir kez daha şahit olduk.
Kendi iç siyasi çekişmeleri ve rant paylaşımında yaşadıkları anlaşmazlıklar nedeniyle birbirine düşen CHP’lilerin ihbar ve itirafları ile başlayan hukuksa süreçte;
- Hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye asla inanmayan,
- Yolsuzlukların üzerini örtmek için sokakları terörize etmekten çekinmeyen,
- Nefret diliyle toplumu ayrıştırmak ve çatıştırmakta hiçbir beis görmeyen,
- Polisimizi ve kamu kurumlarımızı bile hedef gösteren,
- Politik olarak kendinden görmediği şirketlerimizi ve esnafımızı fişleyerek, milli ekonomiyi boykot etme çağrısı yapabilen,
- Delege pazarlıklarıyla gölgelenen kurutultaylarından dolayı kayyum endişesi yaşadıkları için alelacele olağanüstü seçime gitmek zorunda kalan,
- Tüm bunların üstüne de mağdur kisvesi ve Atatürkçülük maskesi takarak ülkemizi yabacı ülkelere şikayet etmekten çekinmeyen bir Genel Başkan ile onun sayesinde 100 yıllık mazisine sömürgecilik ve mandacılık zihniyeti bulaşmış bir CHP görmenin üzüntüsünü milletçe yaşıyoruz.
Değerli basın mensupları,
Hizmet üretmekten uzak ve halkımızın değerlerinden kopuk, kamu yararı ile bağdaşmayan yönetim uygulamaları ne yazık ki son 1 yılda Bursa Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere bazı CHP’li ilçe belediyelerinde de artarak kendini göstermektedir.
Sayın Mustafa Bozbey, göreve gelir gelmez liyakat ilkesini hiçe sayarak Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde binlerce personelin işine son vermiş, bunun yerine partizan kadrolaşmanın önü açılmıştır.
Türkiye’nin en büyük ve en güzel kentlerinden Bursa’mızın adı; ne yazık ki Sayın Bozbey başkanlığındaki Büyükşehir Belediyesi’ndeki taciz iddiaları, akraba atamaları, adrese teslim işlerle gündeme gelmiştir.
Daha önce AK Parti tarafından bitirilmiş ve hizmete girmiş projelerin yeniden ‘açılış töreni’ adı altında halka sunulması algı belediyeciliğinin en trajikomik göstergeleri olarak kayda geçmiştir.
Diğer yandan ise 500 milyon TL bütçe ile tamamladığımız Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi kentsel tasarım projesindeki bir otoparkın bile hala hizmete açılamaması, Mustafa Bozbey ve ekibi adına icraattan uzak CHP anlayışının en somut örneklerinden biri olmuştur.
Halkımızın güvenini sarsan uygulamaların, milletimizin emaneti olan her kuruşun hesabını sormak, AK Parti olarak siyasi sorumluluğumuzun ve ahlaki duruşumuzun bir gereğidir.
Yetersizliklerini örtmek için kendinden önceki dönemle ilgili belgesiz isnatlarla karalama yapmaya çalışan Sayın Mustafa Bözbey’in, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kentimizi ziyaretinde Bursa Büyükşehir Belediyesi kasasından yaptırdığı 1 milyon 409 bin 805 TL tutarındaki resmi belgeli harcamanın hukuk önünde incelenmesini talep etmek için buradayız.
Sayın Bozbey’in de çelişkili açıklamalarla itiraf ettiği bu bütçenin kullanımıyla ilgili sözleri, halkımızın parasının nerelere ve nasıl saçılıp savrulduğu ile ilgili şaibeleri artırmıştır.
CHP Genel Başkanı'nın Bursa programında Büyükşehir Belediyesi’nin belediye bütçesinden yaptığı fahiş harcamalar sadece etik değil, hukuki açıdan da tartışmalıdır. Sayın Bozbey’in başkanlığında yürütülen bu organizasyona ait giderlerin detayları kamuoyuna açık ve şeffaf bir şekilde net olarak açıklanmamıştır.
Söz konusu ziyaret kapsamında yapılan ödemelerin kamu menfaatine uygunluğu şüpheli olup, şeffaflıktan uzak bir yönetim anlayışını da gözler önüne sermektedir. Parti ve konum ayrımı gözetmeksizin vurgulamak isterim ki kamu kaynaklarının kişisel veya partisel çıkarlar doğrultusunda kullanılması asla kabul edilemez.
23 yıldır ülkemize ve Bursa’mıza hizmet ederken benimsediğimiz şeffaflık, hesap verebilirlik ve kamu yararını önceleyen yönetim anlayışımız gereği, bu konuda da sessiz kalmamız mümkün değildir.
Bu anlayışla Başkan Mustafa Bozbey ve ilgili belediye yetkilileri hakkında, görevi ve güveni kötüye kullanma suretiyle kamunun zarara uğratılması suçlamalarıyla AK Parti Bursa İl Başkanlığı olarak hukuki süreci bugün başlatıyoruz.
Milletimizin emaneti olan belediyelerimiz, günü kurtarmaya yönelik şovlarla değil, dürüstlük anlayışına dayalı gerçek hizmetle yönetilmelidir.
Bursa’daki CHP’li belediyeler üzerinden giderek ayyuka çıkan;
- Geçmişten günümüze uzanan çıkar şebekelerinin cebine giren kamu kayakları,
- Haksız menfaat sağlanan plan ve ruhsat uygulamaları,
- Kendi eş, dost, akraba ve partililerine şirketler kurdurarak aktardıkları bütçeler,
- Yönetimini aldıkları belediyeleri ve iktisadi işletmeleri 1 yılda hangi noktadan nereye getirdikleri,
- Ve tüm bu beceriksizliklerini, ayıplarını örtbas etme ümidiyle tanıtım adı altında savurdukları halka yatırım ve hizmet olarak gitmesi gereken milyarlarca liralık hoyratlık örneklerinin hesabını hem meclis toplantılarında hem de hukuk önünde sormaya ve kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz.
Ayrıca, CHP Bursa İl Başkanının adının da geçtiği MASAK raporlarına kadar giren para alışverişleri ile bazı belediye başkanlarının isminin yer aldığı kumar borçları karşılığındaki imar rantı pazarlıkları ile ilgili iddiaların aydınlatılması adına da Cumhuriyet Savcılarımızı göreve davet ediyoruz.
Yeri gelmişken, Sayın Bozbey’e ayrıca önemli bir tavsiyemiz de var. Türkiye’mizi şikayet etmek için Büyükşehir bütçesinden Fransız gazetelerine ne kadar yüksek rakamlar da aktarsalar Genel Başkanları için ‘aparat’ tanımı kullanmalarına bir daha müsaade etmesinler.
CHP’li yöneticiler için diliyorum ki; artık bir an evvel bulundukları görevleri ve yönettikleri bütçeleri akrabalarının ve yandaşlarının beklentileri için değil, halkın taleplerini yerine getirmek üzere hizmet için kullanmaya başlarlar.
Ve yine umuyorum ki; algı değil eser ve hizmet belediyeciliği ile gündeme gelirler.
Biz, milletimiz adına tüm bu süreçlerin takipçisi olmaya, bu kutsal görevlere seçilen herkesin her gününün ve harcadıkları her kuruşun hesabını sormaya kararlıyız."