APTAL PUMA SENDROMU

Sonbaharla birlikte hayatımızdan bir yıl daha bitmek üzere.2020 yılı hem ülkemiz hemde bizler için çok öğretici bir yıl oldu diyebiliriz. Çıktığımız her hayat basamağı bize tecrübe olarak geri döner. Gelecekteki yaşamımızı şekillendirmemizde katkı sağlar bu tecrübeler. Son birkaç yıldır ticari hayatımızda neler öğrendik neler. Kendi adıma neler mi öğrendim, bazılarına buyurun birlikte bakalım.

 Ekonomik krizden önce, bolluk içerisinde yaşarken krizle birlikte aniden darlığa düşmemizi, İşlerimizin azalması ile kapasitelerimizin düşmesini, Geleceğe yönelik tahminlerimizi doğru yapamamamızı, Öz kaynaklarımızın yetersizliğini, Verimliliği ve etkinliği yeterli derecede sağlayamamızı, Finansal planlamamızın yeterli olmayışını ve bunlara işletme dışı faktörler de eklenince, kriz bizler için hiç ummadığımız sonuçlar doğurdu maalesef.

 Sonuç olarak ekonomik kriz bize ne kattı derseniz, vereceğim tek cevap tecrübe diyebilirim. Konu başlığımıza geri dönelim. Avının peşinden kâr zarar hesabı veya otomatik kalori hesabı yapan müthiş hayvanımız Puma’nın bize neler katacağına birlikte bakalım.

 Peki iş hayatımızda çoğumuzun fark etmeden düştüğü bir hata olan, aptal Puma sendromu nedir?

Birçok insanın sürekli düştüğü bir hatayı, az kazanç sağlayacak bir iş için, gereğinden fazla emek vermeyi ifade eden bir kavram: Aptal puma sendromu.

Puma birçok özelliği ile ünlü bir hayvandır. Âmâ en çok hızlı ve kıvrak koşusu ile tanınır. Avının peşine düştüğü andan itibaren giderek hızlanırken vücudunda bulunan tüm eklem ve kasları kullanır. Bu ölümüne koşu bazen pumanın, bazen de kurbanın zaferi ile sonuçlanır. Peki puma avının peşinden ne kadar koşar? İşte pumayı insanlara örnek teşkil edecek özelliği de budur.

Puma avının peşinden sürdürdüğü ölüm koşusunu her zaman avının cüssesine göre ayarlar. Yani bir ceylanı ele geçirmek için koştuğu süre ile, bir tavşanı ele geçirmek için peşinden harcadığı süre, asla birbiri ile aynı değildir.

Puma akıllı bir hayvandır. Avının peşinden koşarken harcadığı enerji miktarı, ondan elde edeceği potansiyel enerji miktarına değmeyecekse eğer, o anda koşmaktan vazgeçer.

Yenilgiyi kabul edip başka av arar. Bu nedenle ceylanın peşinden daha fazla koşarken, tavşanın peşinden çok daha az koşar. Bence pumanın tek düşüncesi vardır, attığım taş ürküttüğüm kurbağaya değiyor mu diye ölçüp biçer. Aptal puma sendromu” ise pumanın bu yaptığının tersini yapan insanların ruh halini ifade etmek için kullanılır. Aslında hepimiz küçük şeylerin peşinde ömrümüzü harcıyoruz, ceylanın peşinde olmamız gerekirken, tavşanın peşinde telef oluyoruz. Asıl soruya gelelim. Elde edeceğimiz şeylere harcadığımız emekler değiyor mu?

Bir hedefe ulaşmak için harcanan maddi manevi kaynak, eğer hedefe ulaştığında sağlayacağı maddi manevi faydaya değmiyor ise, bu davranış aptal puma sendromu olarak isimlendiriliyor. İnsanlar için başarının sırrı, harcanan kaynaklar ile ulaşılan sonuç ilişkisindeki dengeyi doğru saptamaktan geçiyor.

Sonuç olarak puma ölçülebileni ölçmüş, ölçülemeyeni de ölçülebilir bir hale getirmiştir.ve bunu ’da matematiksel bir dille yapmıştır.

Son söz.

Benim kuşağımın yaptığı en büyük keşiflerden biri, insanın düşüncelerini değiştirerek yaşamını da değiştirebileceği gerçeğini bulmasıdır. William James

Neşeyle kalın…