Türkiye'nin köklü meyve suyu markalarından Aroma geçen hafta konkordato aldı ve şirket mal varlıklarını satışa çıkardı. Daha yakın bir tarihte, 25 Eylül'de Aroma Satış, Pazarlama ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Dolun'un hedef koyarak söyledikleri ise soru işaretlerine neden oldu. Ekrem Dolun, “2024 yılı için büyüme hedeflerimizi daha da yukarı taşıyoruz. Hacim olarak yüzde 20, ciro olarak ise yüzde 80 oranında bir artış hedefleyerek, şirketimizin büyüme ivmesini korumayı ve sektördeki güçlü konumumuzu daha da pekiştirmeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Patronlar Dünyası, eylül ayındaki bu açıklamanın üzerinden çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen şirketin konkordato ilan etmesinin nedenlerinin peşine düştü.
Patronlar Dünyası Genel Yayın Yönetmeni Toygun Atilla hem aileye hem de Aroma'ya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde konkordatonun nedeninin miras kavgası değil gelenek ve gelecek arasında yaşanan bir kavga olarak yazdı. Kardeş Mehmet Duruk, fabrikanın farklı bir yere taşınması ve yeni alanlara girilmesini savunurken, ağabey Mahmut Atom Duruk ise yeni yatırım veya açılıma soğuk baktığı için bu sonucun ortaya çıktığını yazdı.
AİLENİN VARİSİ ÖMER DURUK, KARDEŞLER ARASINDA PROBLEM OLMADIĞINI SÖYLEDİ
Türkiye'nin gündemine oturan bu haberle ilgili aileden yanıt geldi. Aroma'nın kurucusu Ömer Duruk'la aynı adı taşıyan ailenin üyesi Ömer Duruk, kardeşler arasındaki kavga iddialarını reddetti. Varis Ömer Duruk, şirket adına yaptığı açıklamada, "Mahmut Atom Duruk ve kardeşi Mehmet Duruk arasında en ufak bir problem yok" dedi.
'YANLIŞ STRATEJİK KARARLAR ALINMIŞ, ÖDEME GÜÇLÜĞÜ YAŞADIK'
Ömer Duruk, problemin ne olduğuyla ilgili sorumuza ise şu yanıtı verdi:
"Elimizdeki stokların çok yüksek olmasından kayanklı, finansmanın çok yüksek olmasından dolayı bunları eritemedik. Dolayısıyla finansman sorunlarımız çıktı. Yani yanlış stratejik kararlar sonunda yanlış straetjik kararlar alınmış. Bu yüzden ödeme güçlüğü yaşadık."
'KÖYLÜDEN ÇOK FAZLA MEYVE ALDIK, HIZLI PARAYA DÖNÜŞTÜREMEDİK'
Ömer Duruk, eylül ayındaki Ekrem Dolun'un açıklamasının hatırlatılması üzerine ise şöyle konuştu:
"İşte o zaman böyle bekliyorduk ama evdeki hesap çarşıya uymadı. 30 bin ton meyve aldık çiftçiden, ellerindeki şeftalisi meyvesi çürümesin diye, köylü mağdur olmasın diye çok fazla meyve aldık. Fakat Türkiye'de faizlerin yükek olması, fimansman maliyeti nedeniyle bunu hızlı paraya dönüştüremedik. Dolayısıyla yaşanan sıkıntıdan dolayı konkordato ilan etmek durumunda kaldık. Köylüyü mağdur etmeyelim derken biz mağdur olduk, finansman maliyetini karşılayamadık, paraya çeviremedik. Aile arasında bir kavga yok."
Kaynak: Patronlar Dünyası