MAUN Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi ile farklı üniversitelerden bir araya gelen jeofizik ekibi, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerin ardından Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu faylarının stres birikimini inceledi. Yapılan çalışma sonucunda Muş, Erzincan, Tokat ve Sivas çevresindeki faylarda artan gerilim tespit edildi.
Muş ilindeki deprem tehlikesine dair yapılan çalışmada, Varto fay zonu ve Kuzey Anadolu fayı üzerinde bulunan Erzincan, Tokat ve Sivas çevresindeki faylarda gerilimin arttığı belirlendi. Özellikle Kuzey Anadolu fayı üzerinde bulunan Tokat, Sivas ve Erzincan çevresinde gelecekteki sismik aktiviteye dikkat çeken bilim insanları, önleyici tedbirlerin alınması gerektiğine vurgu yaptı.
" Türkiye bir deprem ülkesidir ve bu gerçeği göz ardı etmemeliyiz"
Muş'ta yapılaşma denetimini daha da sıkılaştırılması gerektiğini belirten Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi İskender Dölek, Türkiye'nin deprem kuşağında bulunduğunu hatırlatarak, "6 Şubat Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerden sonra deprem gündemimizi işgal etmeye başlamıştı. Türkiye bir deprem ülkesidir ve bu gerçeği göz ardı etmemeliyiz. Deprem yaşamımızın doğal bir parçası olması gerekir ki, biz bununla yaşamayı öğrenelim" dedi.
"Kuzey Anadolu fayında bir canlılık bekliyoruz"
Dölek, Kuzey Anadolu fayında meydana gelen sismik aktiviteyi de değerlendirerek, "6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerle birlikte ortaya çıkan enerjinin başka fay hatlarını tetiklemesi kaçınılmazdır. Özellikle Doğu Anadolu fayında yüklenmiş enerji azalmaya başladıktan sonra Kuzey Anadolu fayında bir canlılık bekliyoruz. Kuzey Anadolu fayında artacak sismik aktivite, depo edilmiş enerji ile yeni depremlere neden olabilir" şeklinde konuştu.
Muş'ta yapılaşma denetiminin artırılması gerektiğine vurgu yapan Dölek, "Ovaya doğru yaşanan yapılaşmanın engellenmesi, çok katlı binaların özellikle doğru zeminde inşa edilmesine özen gösterilmesi gerekir. 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin bize öğrettiği en önemli şey, doğru zeminde doğru bina inşa edildiğinde depremin tehlike olmaktan uzak, sadece doğal bir süreç olarak kalacağıdır" ifadelerini kullandı.