Türkiye, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 ilde etkisini gösteren depremin ardından, deprem uzmanları tarafından Marmara Bölgesi'ni etkileyebilecek büyük bir depremin beklentisiyle karşı karşıya. Bu durumun ekonomik boyutları da göz önüne alınarak, Türkiye'nin önde gelen ekonomistlerinden Dr. Rahmi İncekara, bu potansiyel tehdidin ülke ekonomisi üzerindeki olası etkilerini değerlendirdi.   

'ÜÇ İLDEKİ OLASI DEPREM EKONOMİK AÇIDAN FELAKET GETİRİR'

İncekara, özellikle İstanbul, Kocaeli ve Bursa'nın 2023 yılında gerçekleştirdiği toplam 130,9 milyar dolarlık ihracatın Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 51'ini oluşturduğuna dikkat çekti. Bu illerdeki olası bir depremin, can kaybının yanı sıra ekonomik açıdan da endişe yarattığını ifade etti.

1999 depreminde Marmara Bölgesi'nin ihracatın yüzde 65'ini karşıladığını hatırlatan İncekara, günümüzde bu oranın yüzde 70'e kadar çıktığını belirtti. Bu bölgenin, sanayi cirosu ve çalışan sayısının yarısını oluşturduğunu, vergilerin yüzde 60'ını, milli gelirin yaklaşık yüzde 45'ini bu bölgeden elde edildiğini söyledi.

İncekara, olası bir depremin ekonomik maliyetinin 1999'da 20 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, günümüzde GSYH'nin ve borçluluğun 4 kat büyüdüğünü, bu nedenle depremin maliyetinin katlanarak artabileceğini belirtti. 

'ÖNLEM ALINMAZSA DIŞ TİCARET SEKTEYE UĞRAR'

Önlemler alınmazsa olası bir depremin dış ticareti sekteye uğratabileceğini vurgulayan İncekara, sanayinin tarım arazilerine zarar vermeden taşınabilmesi, nüfus yoğunluğunun başka illerde seyreltilmesi, kritik altyapıların güçlendirilmesi ve İstanbul içerisindeki önemli yapıların kuvvetlendirilmesi gibi kritik önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti.

'ACİL EYLEM PLANLARI DEVREYE SOKULMALI'

İncekara, Türkiye'nin doğal afetlere karşı hazırlıklı olması ve acil eylem planlarını devreye sokması gerektiğini belirterek, bu önlemlerin ülkenin potansiyelini artırarak doğal afetlerden etkilenmeden yoluna devam etmesini sağlayacağını ifade etti.