Araç sürücüsü yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı, "Dün akşam saat 19.12 sularında Demirtaş’taki iş yerimden iki oğlumla Mudanya istikametine, çevreyolundan seyir halinde idim. Sonrasında Oksijen Tesisleri'ne girdik. Bir süre sonra araç ile yola bağlanırken siren sesleriyle ambulansın geldiğini duydum.
Oksijen Tesisleri’nin otoyol çıkış bağlantısında dört aracın arkasından gelen ambulansın geçmesini bekledim ve diğer araçların çıkışını da önlemiş oldum. Sonrasında hızlı giden ambulansın arkasından devam etmeye çalıştım. Emniyet şeridinde değildi. Yaklaşık 100-150 metre sonra sert bir fren yaptı ve önünde kimse yoktu.
Herhangi bir anons veya öncesinde ikaz edilmedim. Fren yapmasıyla sola kırdım ve geçtim. Seyrime devam ederken hızlanan ambulans yanıma gelerek el kol hareketleriyle "ne arkamdan geliyorsun" gibi tuhaf kelimeler sarf etti. Biz de "Hayırdır, ne diyorsun?" diye oğullarım camdan cevap verdiler.
Sonrasında ise "Çek sağa, çek sağa, kolluk çağıracağım. Sen adam mısın?" kelimelerini de sarf edince durduk. Sonra münakaşa başladı. Video mevcut. Aracıma tekrar yönelirken sırtım dönükken, arabada olan şoför aşağı inerek saldırmaya çalışınca onunla küçük oğlum arasındaki olay esnasında oğlumun sağ bilek ve baş parmağı kırılmış. Ben de kendisini ayırmak ve olay refleksiyle yakasına yapıştım.
Sonra aracın önünde kamera olduğunu bilen şoför, seyrine söylemleriyle yanda söz söyleyerek devam etti ve önde oğlum Melih’in hareketini kısıtlamak ve tahrik etmek amacıyla sağ ayağına bastı. Bir gün önce sağ ayak tarakları ve parmakları kırık olan şehir hastanesi röntgen ve muayene tespitli Melih, refleks olarak şoför arkadaşa elinin tersiyle yüzüne vurdu.
"İşte şimdi bittiniz. Kameraya gülümseyin. Bak bundan sonra ne olacak, göreceksiniz" diye şoför arkadaş söylemlerde bulundu. Bu esnada ambulans içinde doktor ve hemşire yanımıza geldi. "Araçta hasta var" denilince, "Siz devam edin, hukuk gerekeni yapar" dedik. Ayrıldık.
Tüm olay süreci sadece Oksijen çıkışından sonra 300 metrede ve 2 dakika içinde gerçekleşmiştir.
Oğlum elinde acı hissettiğini, "Zannedersem kırık" deyince de Balat'a girmişken tekrar muayene için Bursa Şehir Hastanesi'ne gittim. Sonrasında acilden kendisini tedavi ettirdik. Kendim hastane polisine gidip durumu bildirdim. Oğlumun adli vaka ile yaralandığını belirttim. Gece Emek Polis Merkezine sevk olduk. İfadeler alındı. Sonra kendisi rapor almış, gırtlak kıkırdağım kırık, ağzımda 12 dikiş var diye rapor almış.
Akşam Emek Karakolu’na geldi ifade verdi. Bahçede dostlarıyla gayet sağlıklıydı. Konuşmasında hiç sıkıntı yoktu. Kendisi Gemlik’ten hasta sevki yapmakta imiş. Zannımca daha evvel taciz eden biri ile karıştırmış. Bizimle de yakışmayan tarzda diyalog ve olay gerçekleşti.
Kendi çektiğimiz video ve yol ile paylaşımlarda; sosyal medya ve haberlerde her şeyin tek taraflı gibi yansıtılması, geçmiş siyasi bağıma atfedilmesi, hakaretlere maruz kalmam. Resim, isim, araç plakasını bu konuda tek yanlı servis edilerek paylaşan algı yaratanları Allah’a havale ediyorum.
Kamu çalışanları, sağlık çalışanları bizler için çalıştığının bilincini bir an bile unutamam. İçeride belki en yakınım anam, babam da olabilirdi. Ambulans kaydında her şey bariz göründü. Şimdi süreç birazdan tersine dönecek."