Münevver Karabulut cinayeti üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen hâlâ Türkiye'nin gündeminde. Karabulut'un Cem Garipoğlu tarafından vahşice katledilmesi ve sonrasında yaşananlar bir travma olarak tarih sayfalarında yerini alırken, yıllardır herkesin kafasında olan soru işaretleri artık giderilecek. Milyonlarca kişi katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun 2014 yılında cezaevinde intihar etmesinin ardından aynı soruya yanıt arıyordu: Cem Garipoğlu gerçekten öldü mü? Yaşıyor mu?
Türkiye'yi sarsan cinayetten 15 yıl sonra Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasına karar verdi.
3 EKİM'DE MEZARI AÇILACAK
Başsavcılık tarafından "fethi kabir" işlemlerinin yapılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına yazı gönderiliren, söz konusu işlemin 3 Ekim 2024 Perşembe günü saat 11:00'da gerçekleştirileceği açıklandı.
Herkes yıllar sonra "Cem Garipoğlu gerçekten öldü mü? Yaşıyor mu? Mezarın içinde Cem Garipoğlu var mı?" sorularının yanıtını öğrenecekken, Emekli Polis Cinayet Dedektifi Savaş Kurtbaba'dan çok konuşulacak iddialar geldi.
"O MEZAR BOŞ OLABİLİR"
10 yıl önceki bir detaya dikkat çekerek "Burada bir hata var" diyen Kurtbaba yıllardır mezara kimsenin gitmediğini belirterek "Mezarı boş bulma ihtimalimiz de var" diye konuştu.
"10 yıldır insanlar o mezarda farklı birinin olabileceğini, Cem Garipoğlu'nun ölmediğini, cezaevinden kaçırıldığını ve onun yerine başka birinin getirildiğini konuşuyor. İnsanların kafasında bir sürü soru işaretleri var. Zaten o yüzden mezar açılıyor.
CENAZE ORADAN ALINMIŞ DA OLABİLİR"
Gerçekse bu, mezarı boş bulma ihtimalimiz de var. Bu, ihtimaller arasında. Çünkü böyle bir senaryoyu düşünürseniz o cenazenin oradan alınmış olma ihtimali de var. Mezarının şu anki durumuna göre konuşuyorum bunu. Çünkü çok bakımsız. Mezarına hiç kimse gitmemiş. Yıllardan beri hiç bakılmamış bir mezar var karşımızda. Onun için böyle bir şeyle de karşılaşma ihtimalimiz var.
10 yıldır mezarı kimse kontrol etmiyor. Eğer ki insanların kafasındaki o senaryo, o rivayet doğruysa o mezar boş çıkacak. Ama doğru değilse, mezardaki kemik bütünlüğü alınacak. İncelemeler yapılıp, anneden babadan alınan numuneler ile ceset üzerinden alınan numunelerle karşılaştırmaları yapılıp insanların önüne bir tablo koyacaklar. Konu da burada kapanmış olacak.
Ben burada şunu irdelerim. Yeni yaşadığımız bir olay mesela Narin'in olayından bahsedelim. Narin'in olayına Diyarbakır Barosu "Yarın bir sansasyon olmaması için biz bu olaya müdahil olmak istiyoruz" diyerek girdi.
"ORADA BİR HATA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Şimdi Garipoğlu, kendini astı, vefat etti. Ölü muayenesi yapıldı, otopsi yapıldı. Mağdur olan kızımızın ailesinin avukatı neden bu otopsiye girmedi? Benim kafamda soru işareti bu. İzinle girebilirsin. Bir dilekçe verirsin, avukat olarak girebilirsin.
Neden girmemiştir, bu benim kafamdadır hep. Orada bir hata olduğunu düşünüyorum ama belki de dilekçe verilmiştir kabul edilmemiştir. Onu da tam bilmiyorum." Karabulut ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir ise yaptığı açıklamada söz konusu mezardan Cem Garipoğlu'nun çıkmaması halinde Türk hukuk tarihinin en büyük skandalı olacağını söyledi.
HEPSİ TUTUKLANIR"
Epözdemir "Bir ihtimal şüphesiz ki var. Aksi taktirde zaten mezar açılmazdı. Eğer söz konusu mezardaki ceset Garipoğlu'na ait değilse, o dönemki ceza infaz koruma memurları, cezaevi müdürü, o dönemki adli tıp ekiplerinin tamamı tutuklanır diye düşünüyorum. Ciddi bir soruşturma yapılır ve iddianame tanzim edilir. Ancak bunu düşünmek bile istemiyorum." diye konuştu.