Aşı konusunda bazı konular netleşse de hala kafaların karışık olduğu durumlar var. bu yazıda bu karışıklıkları gidermeye çalışalım.
Bildiğimiz gibi dünyada uygulanmaya başlanan 5 aşı tipi öne çıkmış durumda. Bunlardan dördünün ortak özelliği, geleneksel aşılara göre nispeten daha yeni teknolojilerle geliştirilmiş olmaları. Geleneksel olan Sinovac firmasının aşısı ölü virüs aşısı. Özellikle BioNTech ve Moderna aşıları tarihte RNA teknolojisi kullanılan ilk aşılar olacak. Gamaleya(sputnik-V)ve Oxford/Astrazeneca aşıları da viral vektör tabanlı aşılar. Etkinlikleri açısından benzeşiyorlar. Hepsi % 90 civarında. Ancak soğuk zincir bu etkinlikleri korumada çok önemli.
Soğuk zincir nedir?
Soğuk zincir aşıların uygulanana kadar etkili biçimde kalmasını sağlayan nakil ve saklama süreçlerinin belirli düşük ısılarda yapılmasıdır. Aşıların dağıtım ve depolama esnasında ihtiyaç duyulan soğutma gereksinimi çok önem arz ediyor. RNA aşıları olan Moderna ve Pfizer aşıların ormal soğutucularda ancak altı saat saklanabiliyorlar. Bu süre sonunda da ya kullanılmalı ya da atılmalıdırlar. Daha uzun süre muhafazaları için ise Moderna için eksi 20, Biontech için eksi 70 derecelik saklama dolapları gerekiyor. Viral vektör aşıları( Gamaleya(sputnik-V) ve Oxford/Astrazeneca )ve ölü virüs aşıları(Sinovac) normal saklama koşullarında uzun süre bozulmadan dayanabiliyor.
Bu şartlar Biontech aşısının naklini ve saklanmasını zorlaştırıyor. Moderna aşısı biraz daha kolay saklansa da diğer aşıların saklanma ve nakil sırasındaki avantajları yadsınamaz.
Aşıların birbirinden farkları neler?
Bizim de kullanmış olduğumuz geleneksel aşılarda virüsler, zayıflatılarak ya da etkisizleştirilerek vücuda zerk edilerek vücut kendisine zarar veremeyecek hale getirilen virüse karşı bağışıklık kazanmayı öğreniyor.
RNA aşılarında virüsün tamamı kullanılmaz. Hatta virüs de kullanılmaz. Bunun yerine bağışıklık oluşturulması istenen proteinin genetik bilgisini taşıyan RNA zinciri vücuda enjekte edilir. Bu RNA kesiti vücuda bağışıklık kazandıracak protein parçasını ürettirir.
Viral vektör aşılarında bu sefer DNA genetik parçacığı bir virüsün içine konuyor. Bu virüs ile beraber vücuda veriliyor. Yine üretilen materyale karşı vücudun bağışıklık kazanılması hedefleniyor.
Viral vektör aşıları canlı bir virüse ihtiyaç duyuyor. RNA aşıları ise kısa zamanda daha fazla üretim yapılabilmesine olanak sağlayacak bir teknolojiye sahip.
Aşı maliyetleri ve satış fiyatları da değişik kaynaklara göre farklı verilmekte. Ancak yaklaşık fiyatları. Biontech firması doz başına 40 dolar civarında iken Astrazeneca ürettiği aşı için 3-5 dolar talep etmekte. Moderna ve Sputnik-V aşıları için 20-30 dolar talep edilirken Sinovac için bu fiyat yaklaşık 10-15 dolar.
Beş aşı da vücutta yeterli bağışıklığı sağlaması için 3-4 hafta arayla ikişer doz uygulanacak. Bu uygulamanın sebebi tek dozun yetersiz antikor oluşturması. Bu yüzden çocuklarda çokça yaptığımız gibi ikinci bir pekiştirme dozu uygulaması gerekmekte.
Ülkeler aşılar arasında tercih yaparken etkinlik, yan etki, soğuk zincir gereksinimi ve tabi ki fiyat farklarını gözetmek zorunda. Sizin saklama ve nakil koşullarınız Biontech aşısına uygun değilse bu aşıyı ithal etmeniz elbette faydadan çok zarar getirir. Aynı şekilde Moderna firmasının ürettiği aşıda da ciddi soğuk zincir şartları gerekmekte. Biz Sinovac aşısını tercih ettik. Sağlık çalışanlarının aşılanması ikinci dozları ile tamamlanma aşamasında. Bunun yanında yaşlılarımızdan başlanarak halkın aşılanmasına da başlandı.
Dünyada ve ülkemizde aşılanma sayıları ve yorumlarımı sonraki yazıma sakladım.
Biz aşılarımızı tamamladık. Ancak tedbire aşılanmamışlar için devam edeceğiz. En azından aşılama programı bitene kadar tedbire devam.. Çünkü hala hastalarımız hatta kayıplarımız devam etmekte...