COVİD-19 HAKKINDA TECRÜBELERİM, ARAŞTIRMALARIM …


En baştan söyleyeyim bildiklerimiz bilmediklerimizin yanında sahilde kum tanesi gibi. Ancak geçen 10 ay içinde epey tecrübe biriktirdik. Hasta tedavisinde de çok iyi noktalara geldik.

Bu arada Devletimizin, Sağlık Bakanlığımızın, Bilim Kurulumuzun ve yerelde yöneticilerimizin hakkını teslim etmemiz gerekir. Pandemi yönetimi, hastalık tedavisi noktasında halkını kucaklayan tavır takdire şayan. Bu duruma vatandaş desteğinde eksikler var, ayrıca konuşuruz.

Bağışıklık sistemimiz her hastalık sürecinde olduğu gibi önemli rol oynuyor. Başta bizi koruyan immün sistem hastalık akciğerlere indiğinde bu sefer zararlı olmaya başlıyor. Bu yüzden bağışıklığın abartılı şekilde güçlendirmek zararlı olma ihtimalini taşıyor. Dikkatli olmak lazım.

Geçirilen Covid-19 hastalığının 3-4 ay koruma sağladığını düşünüyoruz. İnsandan insana da değişebilir bu durum. Tekrar tekrar hastalanma ihtimalini artırıyor bu durum. Hastalığı geçirdim, ‘bana bir şey olmaz artık’ diyemiyoruz maalesef. İmmün plazma tartışmalarını da bu minvalde ele almak lazım. Tedaviye katkısı var mı? Varsa ne kadar var bilmiyoruz. Sanki yok gibi.

İlaç tedavisi konusunda hala tereddütlüyüz. Plaquenil’in (hidroksiklorokin) etkisinin çok sınırlı olduğunu düşünüyoruz. Belki hastalığın başlarında ve hafif vakalarda kullanılmaya devam edilebilir. Favipiravir ilgili düşüncelerimiz de benzer. Lopinavir/ritonavir kombinasyonu çocuklarda tercih ediliyor ancak etkisi diğerlerine göre iyi deniyor. Remdesivir bu ilaçlar arasında en pahalısı, en fazla yan etkisi olanı sanki etkisi de en iyi olanı gibi. Gibi diyoruz kesin kanaatimiz yok henüz.

Ancak destek tedavisi konusunda çok iyi aşamalara geldik. Pıhtı önleyici, bağışıklık sistemi baskılayıcı tedavilerle başarı artıyor. Bu tedavileri ilk uygulayan ülkeler arasında olmak Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim kurulumuzun başarılı çalışması. Oksijen desteği ve solunum cihazı tedavilerinde çok iyi seviyede olduğumuzu zaten biliyoruz. Bu sebeplerden dolayı boş yoğun bakım yataklarımız esas hayat kurtaran durum. Salgın kontrolü bu açıdan önemli.

Ben gencim,  umurumda olmaz dememek lazım. Bir şey olacak büyüklerimize hastalığı bulaştırdığınızda alırız boyumuzun ölçüsünü.

Bizi umutlandıran aşı çalışmalarında belli aşamalar kaydettik. Pek çok çalışma insan deneylerine başladı. Başarılı olan da var olamayan da. Temennimiz yerli aşı ya da aşıların bir an önce kullanıma girmesi. Tabi koruyuculuğun uzun sürmesi aşıda  arzu ettiğimiz en önemli unsur.

Artık yakınlarımızda görmeye başladık salgın hastalığı. Hatta pek çoğumuz geçirdik bile. Geçiren, geçirmeyen, geçirmekte olan herkes tedbirlere uymalı. Tekrar sokağa çıkma yasağı ve sıkı kısıtlamalar hayatın gerçekleri ile uyuşmuyor. O yüzden bireysel önlemler önemli.

Ha! Sigara içenler… Hem hastalığa yakalanmada hem de yoğun bakıma düşmede 14 kat fazla riskiniz var. Hatırlatmış olayım…

Aldığımız tedbir kadar güvendeyiz, ve güçlüyüz.