4. Antalya Diplomasi Forumu Resmi Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırımla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
"ŞU SORUYU KENDİMİZE SORALIM"
Konuşmasında İsrail'i terör devleti olarak nitelendiren Erdoğan, "Masum bebekleri, çocukları, yıkıntılar arasında hayata tutunmaya çalışan kadınları acımasızca katletmek korkaklık değilse soruyorum bu nedir? 360 kilometreye hapsettiği, insani yardım girişimine izin vermediği bir halkın üzerine çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden bomba yağdırmak gaddarlık değil midir? Elimizi vicdanımıza koyalım ve şu soruyu lütfen kendimize soralım. Savaşta dahi olsa meşru bir devlet böyle hareket eder mi? Bunun adı devlet terörü değil midir? Onun için İsrail terör devletidir. Başka bir isim olamaz" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;
"Dünyanın 4 bir yanından forumumuza teşrif eden misafirimize teşekkür ediyor 3 gün sürecek kıymetli programın tüm dünya için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Diplomasinin nabzının arttığı globalbir markaya dönüşen forumun 4'üncüsünü başarıyla terpit eden Bakanlığımızı, sayın Hakan Fidan ve mesai arkadaşlarımı canı gönülden tebrik ediyorum.
"YOĞUN İLGİDEN MEMNUNİYET DUYUYORUZ"
Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek temasıyla düzenlenen forum kapsamında icra edilecek görüşmelerin hepimize verimli bir ufuk turu yaptırmasını temenni ediyorum. Dünyada dış politika ve uluslararası ilişkiler alanında önde gelen etkinlikler arasında yer alan foruma özellikle yönelik yoğun ilgiden memnuniyet duyuyoruz. Antalya'dan tüm dünyaya verdiğimiz barış ve dostluk mesajları Antalya Diplomasi Forumu'nu muadillerine göre farklı bir yerde konumlandırıyor. Üç gün boyunca binlerce katılımcı kritik bölgesel konutlarda fikir alışverişinde bulunup çözüm önerilerine ele alacaktır.
"DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR ÇÜNKÜ İNSANLIK BEŞTEN BÜYÜKTÜR"
Diplomasinin insani girişimci ve geleceğe yönelik plan yapabilme kabiliyetini daha fazla öne çıkarmamız gerektiği anlaşılıyor. Dünya beşten büyüktür çünkü insanlık beşten büyüktür. Bu tespiti yaparken amacımız böyle bir anlayışın hakim kılınmasıdır. Türkiye sahip olduğu tecrübe, tarihi beşeri, kültürel zenginlik ve derinlik dolayısıyla dünyaya bu mesajı en rahat verebilecek ülkelerden biridir.
"BİZ BU COĞRAFYANIN SAHİPLERİYİZ"
Krizlere gebe bir ülkede bulunuyoruz. 1'inci dünya savaşından soğuk savaşa kadar büyük güçler arasındaki yıkıcı rekabetin en fazla hırpaladığı en fazla olumsuz etkilediği coğrafya yine burasıydı. Bugün de uluslararası siyasetin gündemini domine eden birçok sorun savaş, kriz ve gerilim yine bizim yakın çevremizde cereyan ediyor.
Biz bu coğrafyanın sadece sakinleri değiliz aynı zamanda sahipleriyiz. Bin yıldır buradayız. Bu topraklardayız, inşallah daha nice asırlar boyunca yine burada olacağız.
Medeniyetin, huzurun, güvenliğin, barışın coğrafyası olmasını istiyoruz. Çatışmanın değil, uzlaşmanın, ayrışmanın değil ittifakın, kan gözyaşı ve acı gerilimin değil refahın egemen olduğu böyle bir dünyada yaşamak, evlatlarımıza böyle bir dünya bırakmak istiyoruz.
"BİZ KOLAYI DEĞİL, HER ZAMAN ZORU SEÇTİK"
Barışın savaştan daha fazla emek istediğinin gayet farkındayız. Biz kolayı değil her zaman zoru seçtik. Bugün de zor olanın tarafındayız. Ukrayna, Sudan, Libya, Somali gibi yakın dostluğumuz olan ülkelerde nasıl barış ve istikrar için mücadele ediyorsak Afrika ve Asya'da da arabuluculuk gibi inisiyatiflerle sorumluk üstleniyoruz.
"KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK"
Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde, kaynaklarında gözümüz yok. Türkiye olarak nerede varlık gösteriyorsak orada yerin altındakilerle değil yerin üstündekilerle yani insanlarla yani canla ilgileniyoruz.
"İSRAİL TERÖR DEVLETİDİR"
Masum bebekleri, çocukları, yıkıntılar arasında hayata tutunmaya çalışan kadınları acımasızca katletmek korkaklık değilse soruyorum bu nedir? 360 kilometreye hapsettiği, insani yardım girişimine izin vermediği bir halkın üzerine çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden bomba yağdırmak gaddarlık değil midir? Elimizi vicdanımıza koyalım ve şu soruyu lütfen kendimize soralım. Savaşta dahi olsa meşru bir devlet böyle hareket eder mi? Bunun adı devlet terörü değil midir? Onun için İsrail terör devletidir. Başka bir isim olamaz. İsrail hükümeti Filistin halkını topraklarından söküp atmaya çalışmaktadır. İşlediği her suç hukuk önünde cevapsız kalan İsrail her seferinde biraz daha pervasızlaşmaktadır.
"O GÜNKÜ TÜRKİYE NE İSE BUGÜNKÜ TÜRKİYE'DE AYNISIDIR"
Filistin halkının işgal karşısındaki kahramanca mücadelesini kimse terörizm yaftası vurarak karalayamaz. Filistinli kardeşlerimiz 7 Ekim 2023'ten beri dişleri tırnaklarıyla topraklarını savunarak insanların iftihar vesilesi olmuştur. Türk milleti bugün de Filistinli kardeşleriyle tam bir dayanışma içindedir. 500 sene önce topraklarından kovulan tüm İsrail halkını, Yahudileri kapımızı açarak biz bu topraklarda misafir ettik. O günkü Türkiye ne ise bugünkü Türkiye'de aynısıdır.
"ULUSLARARASI TOPLUMUN TÜM ÜYELERİNİ..."
İsrail'in Gazze'deki devlet terörü devam ettikçe ateşkes çabaları sabote ettikçe masumların üzerine bomba yağdıkça bölgemize kalıcı barışın gelmesi oldukça zordur. Orta Doğu'da barış ancak İsrail-Filistin meselesinin iki devletli çözümü temelinde mümkündür. 1967 sınırı dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan özgür, egemen toprak bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulmasına bağlıdır. Başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası toplumun tüm üyelerini bir kez daha sorumluluk üstlenmeye, akan kadı durdurmaya, Filistin halkının yanında olmaya davet ediyorum.
İsrail özellikle Lübnan'a ve Suriye'ye yönelik saldırılarıyla bölgenin istikrarını doğrudan tehdit eden sorunlu bir ülkeye dönüşüyor. İsrail'in saldırıları DEAŞ ile mücadele çabalarını da sekteye uğratıyor.
"SURİYE HALKI ACIYA, ZULME, SAVAŞA DOYMUŞTUR"
Suriye halkı acıya, zulme ve savaşa doymuştur. Suriyeli kardeşlerimize bunları tekrar yaşatma niyetinde olanlar hesaplarını buna göre yapmalıdır. Soğuk kanlılığımızı, sabrımızı, meseleleri diyalog yoluyla çözme tavrımızı kimse yanlış anlamamalı, yanlış yorumlamamaları, sükunetimiz birilerini çok hatalı heveslere sürüklememelidir.
Suriye hükümeti ile aramızdaki mutabakatlar çerçevesinde gerekli bütün adımları atmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Türkiye üç kıtanın merkezinde yer alan bir ülkedir. Biz Avrupa ülkesi olduğumuz kadar bir Asya ve Afrika ülkesiyiz. Bu üç kıtanın tüm halkları ile aramızdaki bağları daha da ileri taşımanın, komşuluk hukukunu geliştirmenin mücadelesini veriyoruz. Yeniden Asya açılımımızla Asya ülkeleriyle siyasi temas ve istişareleri her geçen gün artırıyoruz. Keza Afrika ortaklık politikamızla kazan kazan yaklaşımıyla iş birliğimiz gelişiyor. Doğu Akdeniz ve Ege'de barış ve istikrarın devamını amaçlıyor.Komşumuz Yunanistan ile olumlu atmosferin muhafazası için çalışıyoruz.
"ADADA ADALET TECELLİ EDENE KADAR BUNU SABIRLA SÜRDÜRECEĞİZ"
Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescili için çabalarımızı son dönemde artırdık. Adada adalet tecelli edene kadar bunu sabırla sürdüreceğiz.
AB'YE ÜYELİK SÜRECİ HAKKINDA
Türkiye'nin AB hedefinden uzaklaştığına dair iddia ve eleştirilerin bizim nazarımızda hiçbir geçerliliği yoktur. Bugün kimi Avrupa ülkeleri bundan üç çeyrek asır önce AB'ye hayat veren ufkun, cesaretin, stratejik bakış açısını maalesef ortaya koyamıyor. AB mevcut sınamaların üstesinden gelmek istiyorsa buna göre davranmalı bagajlarından kurtulmalı ve Türkiye tam üye olana kadar birlikteki sandalyesine bir an önce kavuşmalıdır.
Biz üyelik sürecini ilerletme noktasında hazırız ve kararlıyız. AB'den somut adımlar atmasını bekliyoruz. Güçlü bir savunma sanayii olmadan, güçlü bir dış politika olmaz. Türkiye olarak bugünkü özgüvenimizi, savunma sanayii alanındaki atılımlarımıza borçluyuz. Bugün bu alanda yüzde 80 seviyesinde yerlilik oranına ulaştık. Böylece kendi göbeğimizi kendimiz keser duruma geldik. Silahlı-silahsız, insansız hava araçlarımız gemilerimiz, tanklarımız, roket ve füzelerimizin yanı sıra pek çok yeteneğimizle kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın çok ötesine geçtik.
ABD İLE İLİŞKİLER
ABD ile 100 milyar dolarlık ticaret hedefimize büyük önem veriyoruz. Başkan Trump'ın ikinci döneminde kendisi ile olan yakın dostluğumuzun katkısı ile Amerika ile ilişkilerimizin her alanda serpileceğine inanıyorum.
"EKONOMİDE ÇOK FARKLI BİR İVME YAKALAYACAĞIZ"
Asya, Afrika ve Latin Amerika dostlarımızla ilişkilerimizi geliştirmenin gayretinde olacağız. Gümrük tarifeleri üzerinden kızışan ticari rekabetin yıkıcı hale gelmemesi için elimizden geleni yapmaktayız. Şoklara karşı dirençli ekonomisiyle Türkiye bu süreci sadece sorunsuz atlatmakla kalmayacak yeni dönemin kazananlarından da biri olacaktır. Ülkemizin 40 yılına, milyarlarca dolar kaynağına mal olan terör belasından kurtulduğumuzda ekonomide çok farklı bir ivme yakalayacağız."