BURSA

DERPEM UZMANLARINDAN BURSA UYARISI: TETİKTE OLMALIYIZ

Bursa ve Gemlik gibi Güney Marmara'da gerçekleşecek bir depremin İstanbul'u etkileyeceğini belirten uzmanlar, tetikte olunması uyarısında bulundu. Ardışık depremlerin de incelenmesi gerekiyor.

17 Ağustos'u geri bıraktığımız şu günlerde deprem gerçeği bir kez daha gündeme geldi. Deprem uzmanları, yapı stokunun güçlendirilmesini ve olası bir depremde sahil kesimlerinin en çok etkilenecek yerler arasında olduğunu kaydetti. Beklenen Büyük İstanbul Depremi'ne dair ise Bursa örneğini veren Deprem Uzmanı Prof. Dr. Zeki HasgürBursa ve Gemlik gibi Güney Marmara’da meydana gelebilecek bir depremin İstanbul’u da etkileyebileceğine dair kritik uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Hasgür, “Bursa’da herhangi bir deprem olursa İstanbul tetikte olmalı” diye konuştu.  

DEPREM OLASILIĞI YÜKSEK

120 yılda bir büyük bir deprem meydana geldiğini anlatan Hasgür, “1894'ten itibaren oluşan bir deprem boşluğu var. Kuzey Anadolu Fayı'nın doğu-batı doğrultusunda her yıl yaklaşık iki buçuk santimetre hareket ettiği göz önüne alındığında, 7 ve üstü büyüklükte bir deprem her an olabilir. 1999 depremi sonrasında yapılan araştırmalar, Marmara’da büyük bir depremin yüzde 60 olasılık üstünde beklendiğini gösterilmişti. Bu olasılık şimdi daha da yüksek” ifadelerini kullandı. 

ARDIŞIK DEPREMLER

Hasgür, Kuzey Anadolu Fayı'nın Gölcük merkezli kısmında kırılmanın yaşandığını ve bu kırılmanın Kartal İlçesi’ne kadar ulaştığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kartal'dan sonra 1912'de 7.3 büyüklüğündeki Şarköy-Mürefte depremi ve 1999 depremi arasında kırılmayan bölgeler var. Bu bölgelerde depremler olabilir. Ayrıca, Bursa ve Gemlik gibi bölgelerde büyük depremlerin beklenmesi doğaldır. Bursa, Kuzey Anadolu Fayı'nın güney Marmara segmentinde yer alıyor ve burada büyük bir deprem bekleniyor. Güney Anadolu'da Doğu Anadolu Fayı'nda meydana gelen ardışık büyük depremler, Anadolu Levhacığını batıya doğru itmiştir; bu durumda kırılma enerjisini yükseltmiş olmasıyla batıda Bursa ve İstanbul’da depremin oluşumunu erkene alabilir ve etkileyebilir." 

SAHİL BÖLGELERİNE DİKKAT

Hasgür, yapıların zemine uygun yapılmasının da önemine değindi. Bu durumda depremi daha az hasarla atlatmak mümkün. Uzmanlar, özellikle sahil bölgelerindeki dolgu alanlarda, Ataköy, Bağcılar gibi yumuşak zeminlerdeki yapılarda depremin etkisinin daha uzun süre hissedileceği görüşünde. Hasgür son olarak yeniden Bursa’daki olası bir depremin İstanbul’u da etkileyebileceğini belirterek, “Bireysel ve kurumlar olarak önceden deprem hazırlıkları ve yapı denetimleri yapmalıyız, zemin koşulları ve yapı güvenliği risk planlarımızı göz önüne almalıyız ve Bursa’da herhangi bir deprem olursa İstanbul’un da tetikte olması gerekir” şeklindeki uyarısını yineleyerek sözlerini sonlandırdı.

ÇELİK YAPILAR

Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depremler üretilmediği takdirde dünyanın sonunun geleceğimi belirterek, kentlerin güvenli hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi. "Yeni bina yapımında kat sayısını azaltmak ve hafif malzemeden yapmak lazım. Mesela çelik buna uygun. Çelik diyorum çünkü tüm dünyada, deprem ülkelerinde binaların önemli kısmı çelikle imal ediliyor. Ayrıca çelik binalar daha hızlı yapılıyor. Her şeyi bir tarafa bırakın, İstanbul’u depreme hazırlamada zamandan endişe ediyorsak, bu yolla bu sorunu da halletmek mümkün" dedi.