Bayraktar, Bakanlık’ta basın mensupları bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin yenilenebilir enerjide kapasitesini artırdığına işaret eden Bayraktar, söz konusu kaynakların dışa bağımlılığı ve cari açığı azaltmada önemli rol oynadığını söyledi.

Bayraktar, geçen yıl 2 bin 800 megavattan fazla yenilenebilir enerji kurulu gücü eklendiğini, elektrik üretimi içerisinde yenilenebilir kaynakların payının yüzde 42’ye yükseldiğini belirtti.

Yenilenebilir enerjide hedefin her yıl 5 bin megavat ek kapasite olduğunu anımsatan Bayraktar, “İddialı bir hedefimiz var. Bu, Türkiye’nin cari açıkla, iklim değişikliğiyle mücadelesiyle ilgilidir. Önümüzdeki süreçte daha yoğun bir enerji yatırımını ülkemizde görmüş olacağız.” ifadelerini kullandı.

Bayraktar, yenilenebilir enerji yatırımları kapsamında belli zamanlarda kapasiteler açıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Uzun bir süredir teknik çalışmalarını yürüttüğümüz bir sürecin sonuna geldik ve bugün itibarıyla sanayicilerimizin kendi tüketimleri için kurmaları yönünde 7 bin 500 megavatlık yenilenebilir kapasiteyi ilan ediyoruz. Başvurularını yapabilecekler ve 7 bin 500 megavatı 2024 yılı içerisinde tahsis edeceğiz. Bir an önce bu yatırımların gerçekleşmesini ve yeni kurulu güçlerin devreye girmesini bekliyoruz. Bu, 5 milyar dolarlık bir yatırım anlamına geliyor.”

2026’da devreye girecek “sınırda karbon” düzenlemesinin sanayiciyi ve ihracatı etkileyeceğine işaret eden Bayraktar, bu kapsamda üreticilerin karbon emisyonlarını düşürmeye yönelik çalışmalar yapmaları gerektiğini ve yenilenebilir enerji kullanımının bu alanda önemli rol oynayacağını dile getirdi.

Bayraktar, bu bağlamda tahsis edilecek 7 bin 500 megavat kapasitenin sanayiciler tarafından olumlu karşılanacak bir haber olduğunu söyledi.

2024’te Karadeniz’de yeni keşifler bekleniyor

Karadeniz’de 3 derin deniz sondaj gemisiyle doğalgaza yönelik çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Bayraktar, bu yıl üretim odaklı bir süreç yaşandığını kaydetti.

Bayraktar, 2020’de Sakarya Gaz Sahası’nda doğalgaz keşfi olduğunu anımsatarak, bugün itibarıyla sahada günlük 2,7 milyon metreküp üretim yapıldığını bildirdi.

Karadeniz’de doğalgaz üretimini artırmaya yönelik çalışmaların sürdüğü bilgisini veren Bayraktar, “İlk fazda üretim hedefi 10 milyon metreküp diye ilan edilmişti. Dolayısıyla 2,7 milyondan 10 milyon metreküpe gelinmesi gerekiyor. İkinci fazda 40 milyon metreküp üretime ulaşmayı hedefliyoruz. Bu yıl denizlerde üretime odaklanıyoruz. Temel hedefimiz üretimi artırmak ama keşifle alakalı özellikle Karadeniz’de birkaç sondaj hedefimiz var. 2024 yeni bir keşfin yılı olabilir.” diye konuştu.

Gabar’da günlük petrol üretiminin yaklaşık 33 bin varile çıktığını ve bölgede 27 sondaj kuyusu bulunduğunu ifade eden Bayraktar, “Bu yıl Gabar’da günlük 100 bin varil üretim hedefliyoruz. Yıl sonunda bu rakama ulaşmış olacağız. Dolayısıyla bu ülkemiz için hakikaten önemli bir aşama.” dedi.

Bayraktar, Türkiye’nin farklı coğrafyalarda daha etkin rol alması gerektiğini belirterek, “Irak’ta ve Libya’da deniz üstü ve karalarda ilgilendiğimiz sahalar var, buralarda etkin bir şekilde denizlerdeki aramalarımızı kendi gemilerimizle yapabiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Küresel doğalgaz piyasalarında daha makul fiyatlar bekliyoruz”

Birleşik Arap Emirlikleri ile stratejik ortaklık çerçeve anlaşması imzalandığını anımsatan Bayraktar, “Anlaşma daha sonra kamuya açık bir metin olduğu halde sanki kapitülasyon veriliyor gibi yansıtmak isteyen kesimler oldu, muhalefetten buna eleştiriler oldu. Meclisimizin onayladığı ve internet sitesinde bulabildiğiniz bir metin. Orayı okuduğunuzda hiçbir şekilde kapitülasyon yok, sadece iki ülkenin ortak çalışma iradesi var. Projeleri değerlendirme iradesi var.” ifadelerini kullandı.

Bayraktar, iki ülkenin menfaatleri doğrultusunda projeleri değerlendireceğini belirterek, somut projeler kapsamında 6 bin 500 megavatlık yenilenebilir enerji portföyü olduğunu kaydetti.

Konuya ilişkin teknik çalışmaların devam ettiğinin altını çizen Bayraktar, “Önümüzdeki birkaç ay içinde bunların somut bir anlaşmaya dönmesini hedefliyoruz. Yani ciddi bir teknik çalışma gerekiyor.” dedi.

Bayraktar, bu yıl dünyada “daha makul” gaz fiyatları beklediklerine dikkati çekerek, petrol piyasasında da arz tarafında ciddi sıkıntı olmadığını aktardı.

Talep tarafında ağırlıklı olarak Çin’den ve dünyadaki iktisadi durgunluktan kaynaklanan bir daralma görüldüğüne işaret eden Bayraktar, şöyle devam etti:

“Bu tablodan baktığınızda aslında fiyatların aşağı yönlü olmasını beklersiniz fakat fiyatları yukarı yönlü tutacak birçok gelişme oluyor. Bölgemizde önce Rusya-Ukrayna Savaşı, tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar, en son İsrail’in Gazze’de uyguladığı vahşet, onun potansiyel bölgeye yayılma riski, Kızıldeniz’deki tankerlerin ve Süveyş’in durumu gibi gelişmeler aslında bir anlamda dışarıdan etkilerle normalde piyasa mekanizması içinde oluşmayan ama fiyatı yukarı yönlü tetikleyen gelişmeler oldu. Bu bölgesel gelişmelerin ne tarafa yöneleceğini çok hesap edememekle, bilmemekle birlikte şunu söyleyebiliriz: Bunlara rağmen fiyatlar bu seviyelerde olabilir belki bölgede biraz daha ilave tansiyon olmazsa biraz daha gevşeme olasılığı görüyorum. Özellikle bu yıl ABD’deki seçimlerin de etkisiyle orada da üretimin çok arttığını, arz tarafının fazlalaştığını görüyoruz ama her gün ayrı bir gelişme oluyor bunların fiyata etkisi olabilir.”

“Doğalgazda ve elektrikte fiyat artışı öngörmüyoruz”

Bayraktar, Türkiye’de şu an doğalgazda ve elektrikte fiyat artışı öngörülmediğini, petroldeki otomatik fiyatlandırmadan dolayı akaryakıtta aşağı ve yukarı yönlü değişimler olabildiğini sözlerine ekledi.

Elektrik ve doğalgazda meskenlerde yüzde 50’lik sübvansiyon olduğunu belirten Bayraktar, bu gruptaki tüketicileri devletin desteklemeye devam ettiğini vurguladı.

“Meclisin gündemine Modüler Reaktör Kanunu’nu getirmeyi hedefliyoruz”

Bakan Bayraktar, elektrik talebinin arttığını ve elektrik altyapısına yönelik yatırımlara devam edilmesi gerektiğini vurgulayarak, ham petrol ihtiyacının yüzde 92’sini ithal eden Türkiye’nin elektriği yerli kaynaklardan üretmesi halinde enerji maliyetlerinin düşeceğini kaydetti.

Türkiye’nin Sinop, Akkuyu ve Trakya’da toplam 12 reaktörlük büyük bir nükleer enerji programı olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle konuştu:

“Akkuyu’da dördünün inşası devam ediyor. Bunların yanı sıra küçük modüler reaktörlerden son dönemde bahsediliyor. Bu konuda çalışıyoruz. Bu yıl içinde Meclis’in gündemine de Modüler Reaktör Kanunu’nu getirmeyi hedefliyoruz. Yaklaşık 15 bin megavatlık, bahsettiğim 12 reaktörden, 5 bin megavatlık da küçük modüler reaktörlerden. Türkiye’nin 2050’ye kadar 20 bin megavatlık kapasiteye ihtiyacı var.”