'DR.' KISALTMASI KOLAY OKUMASI ZOR!

Bugün 6 Mart Pazar. Tıpta Uzmanlık Sınavı var. Yani tıp fakültesini bitirip pratisyen hekimlerin uzman olabilmek için kazanmak zorunda oldukları, hayatımda girdiğim iki zor sınavdan biri. Diğeri de Doçentlik sınavı ki her ikisine de yıllarca hazırlanmak, sosyal hayattan fedakarlık ederek çok sıkı çalışmak zorundasınız…

Uykusuz geceler, kaçırılan sosyal aktiviteler, düğünler, nişanlar, geziler… Tüm fedakarlıklar tıp fakültesini bitirip bu iki sınava hazırlık içindir.

Kimler bu insanlar? Ailenin, mahallenin en akıllı, zeki çocukları. Hep dinlersiniz “Belliydi o çocuğun bir şey olacağı…” şeklindeki çocukluk anılarını.

 Bu çocuklar genelde küçükken doktor olmayı isterlerdi. Tıp fakültesinde ise bu istek biraz daha özelleşirdi. Dahiliye, Genel Cerrahi, Kardiyoloji, Beyin Cerrahisi, Kadın Doğum, Çocuk ve daha nice meşakkatli bölüm. Bitirince de gecesini gündüzüne katarak çalışmaya başladılar. İzin alamayarak, tatilinden fedakarlık ederek, ailesine az zaman harcayarak…

Biri poliklinikte doktor hanıma kızmış;

“36 saat, 36 saat diyorsunuz, ben haftada 40 saat çalışıyorum.” Nasıl anlatacaksın bu adama iki günde 36 saat çalışıldığını…

Özellikle saydığım ana branşlarda hasta çok, hekim az. Acil, poliklinik, servis, yoğun bakımlar, ameliyatlar hekimleri yormuş durumda. Yine bu branşlar şikayet, soruşturma, adliye, tazminatla da boğuşuyorlar. Bazen beş dakika, bazen daha az bakabildikleri hastaların dosyasını günlerce inceleyen bilirkişi, aylarca inceleyen avukat ve hakime cevap vermeye çalışıyorlar. Tüketici mahkemelerinde sistemin yükünü omuzlamaya çalışıyorlar, cabası. Bazen tüm birikimleri, elde avuçta ne varsa bırakıyorlar tazminata. Bir uzman doktorun itfaiyeciden, pratisyen doktorun ise yanındaki sekreterden az maaş almaları da işin tuhaf yanı. Tuhaf çünkü kimse inanmıyor.

Evet, bu nedenlerle bu ana branşlar ve cerrahi bölümlerin kadroları artık boş kalmakta. Bundan 5-6 yıl önce bu branşların puanları düşmeye başladığında pek çok makama uyarı yapmıştık. Diz boyu olan sorun şimdi boyunuzu aştı. Bu kadroların boş olması demek ana branş ve cerrahi bölümlerde hekim yetişmemesi demek. Yani sağlık sisteminin yükünü çeken ana branşlarda hekim sayısı ciddi bir şekilde azalacak. Aslında azalmaya da başladı.

Bugün Tıpta Uzmanlık Sınavı var. 14 Mart’a da bir hafta var. Sınava girenlerin abi ve ablaları yine eyleme hazırlanıyorlar. İnşallah eyleme gerek kalmadan çözüm bulunur. Çünkü mahallenin akıllı çocukları eylem yapmakta çok da istekli değiller.

Uzmanlık sınavına giren tüm meslektaşlarıma başarılar ve umdukları gibi bir gelecek diliyorum.