FAVORİ BAHANELER

Konfor alanımızın duvarları, yaşam boyu biriktirdiğimiz favori bahanelerimizle dekore edilmiştir.

Bahanelerimizi, her yere götürdüğümüz içi taş dolu bavula benzetirim. Bavulun içine neler koymayız ki. Favori bahanelerimi sakladığım bavulumu açıp, sizlerle paylaşmak istiyorum. Bazıları size de tanıdık gelecek emin olabilirsiniz. Özellikle belirtmek isterim ki, kendimi sabote etmekten başka hiçbir işe yaramamıştır bunlar.

Pazartesi başlayacağım, yapamam, zamanım yok, tamamen unutmuşum, siz gidin ben sonra uğrarım, utanırım, onlar şanslı, çok yorgunum, senin için söylemesi kolay, yalan dünya boş ver, şu an için olmaz, kısmet bakalım, nasip değilmiş zaten bana göre değildi, öyle kolay değil o işler, rabbim yürü ya kulum diyecek, onların torpili var, psikolojim bozuk, hastaydım acile gittim dün serum yedim. Beş yıllık kalkınma planı oluşturur gibi mükemmel bahanelerim vardır.

Hepsi de güncel müfredata uygun bahanelerdir. Telif hakkı yoktur, istediğiniz yerde kullanılabilir.

Dünyayı ben mi kurtaracağım mazeretine sığınıyoruz. Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için gayret göstermiyoruz.

Uyuyoruz, partiliyoruz, şikâyet ediyoruz ve evde oturuyoruz. Kaybettiğimiz her boş vakitte başka birileri başarıyor.

Bacaklarımız yorulduğunda kalbimizle koşmuyoruz.

Değiştirebileceğimiz şeylere odaklanacağımıza çok fazla düşünüp çok fazla bahane üretiyoruz.

Kendimizin en iyi versiyonu olamıyoruz bir türlü.

Keşkeler, zamanında sahip olduğumuz şeylerin kadrini bilmemenin pişmanlığıdır belkide.

%1’lik bir kesim gibi yaşamak istiyoruz ama, %99’luk kesim gibi düşünüp mazeretler üretiyoruz.

Hepimizin içinde, akla hayale sığmayacak muhteşemlik tohumları saklıdır. Ancak sadece bazılarımız onların yetişmesine izin veririz.

Şüpheler, korkular, bahaneler, başkalarının kuralları, amacı olan bir kalbe asla engel olamaz.

Yardım eli bulabileceğimiz en iyi yer kolumuzun ucundadır.

“Birileri bugün gölgede oturuyorsa uzun zaman önce birileri ağaç diktiği içindir.”

Şairin konuya yaklaşımı inanılmaz…

                    UTANSIN

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi Noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!

Ey bin bir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!       

Necip fazıl Kısakürek

Son söz…

Bir İsveç atasözü şöyle der; “Az kork, çok umut et; az ye çok çiğne, az homurdan, çok nefes al; az konuş, çok anlat; az nefret et, çok sev ki iyi şeyler senin olsun”.

Neşeyle kalın…

*Warren Buffet

Nisan 2022