KANSERE YAKALANMA RİSKİ ESKİYE GÖRE DAHA FAZLA

Önemli günler haftalar kanserle ilgili olunca bu hastalık ile de birkaç kelam edelim. Başta bilimsel takılalım olabildiğince anlaşılır şekilde.

Vücutta hücrelerin çoğalmasını sağlayan ve ölmesine neden olan iki süreçten bahsedelim önce. Sürekli çoğalanlara deri ve barsak yüzeyi hücreleri örnek verilebilir. Elbette bu çoğalma sınırlıdır ve yeteri kadar diye bir sınırlaması vardır. Fazla çoğalan ya da gereksiz olanlar da otomatik olarak ölür. Özeti hücreler programlı şekilde çoğalıp ölürler. İşte bu programda şaşma olursa; ölmesi gerkenler ölmaz çoğalmaya devam ederse, çoğalanların durması gereken yerde durmayıp çoğalmaya devam ederse kanserleşme meydana gelmiş olur. 
Kimi kanser yavaş seyirlidir kimi hızlı. Hangisi daha zararlı karar vermek zor tabi. Hızlı çoğalanlar agresif oldukları gibi çabuk klinik tablo oluşturup tanı alırlar. Yavaş seyirli olanlar sinsi şekilde büyüyüp tanı aldıklarında iş işten geçmiş olabiliyor. Tabi bu kötü sonuçlanma işi bir iki faktöre bağlı değil. Kanserin tipi, bulunduğu yer, tedaviye verdiği cevap kanserin gidişi ve sonlanımında çok önemli. Ancak genel olarak yavaş seyirliler daha ılımlı davranırlar denilebilir. 
Tabi son yıllarda kanserin artmasında pek çok sebep sıralanabilir. Hep tanı koyabilme olanaklarımızın artmasını önce söylerdik. Önceleri kansere tanı dahi konamayabiliyordu. Ama artık bu sebebi son sıralara koymaktayız. Artan ölüm yaşı da kanser görülme sıklığını arttırıyor. Sonuçta kanser yaş büyüdükçe daha çok görülen bir hastalık. Beslenme bozukluğu, obezite ve kimyasallara maruziyet şimdi ilk sıralarda. Bir çocuk doktoru olarak gereksiz antibiyotik kullanma ve mikrobiyotanın bozulmasını hemen eklemem lazım. Obezitenin altını çizerek devam edelim. Sigara ve duman maruziyeti solunum yolları kanserlerinin artışında önemli bir etken. Bunun yanında birçok kimyasal ile birebir eşleştirilen kanser tipleri de bulunmakta. Sonuçta öyle veya böyle bu hastalığa yakalanma riskimiz eskiye göre daha fazla. Çünkü sigara içiyoruz, şişmanız, çok antibiyotik kullanıyoruz, beslenmemiz bozuk ve çok fazla kimyasala maruziyetimiz var. 
Tanı koyma olanaklarımız çok arttı son yıllarda. Tarama programları da var. Sağlık yönetimimiz çok başarılı bu konuda. Hep söylüyoruz kanserde erken tanı çok önemli diye. Sağkalım süresini direk etkileyen en önemli durum erken tanı. Bunun için de tarama programlarına katılmak, döngüsel kontrollere gitmek ve gerekli tahlil tetkikleri yaptırmak çok önemli. Aile hekimi ile kontak kurup bu işe oradan başlamak en doğrusu. 
Tabi tanı konduktan sonra da doğru yöntemlerle tedavi olmak çok önemli. Zira bu konuda piyasada hastaları mağdur eden çok sayıda şarlatan var. Kim tıbbi tedavinin karşısında duruyor ve şöyle bir ot karışımım var, böyle bir tedavi yöntemim var diyerek üstünüzden para kazanmaya çalışıyorsa bilin ki o şarlatandır. Yalan söylüyordur. Sizi istismar ediyordur. Kanser tanı ve tedavi yöntemlerimiz çok gelişti. Şanslıyız ki devletimiz tüm bu süreçleri ücretsiz yönetiyor. Özel hastanelerde bile ücretsiz bu tedaviler. Ne büyük nimet aslında…
Herkese kansersiz bir hayat dilerken taramalarınızı zamanında ve eksiksiz yaptırmanız en doğrusudur diyerek sözlerimi noktalıyorum. Kalın sağlıcakla…