KAOS

Dünyada bilim Newton fiziği ile başladı. Ardından Albert Einstein'nin, Newton fiziği üzerinde ufak bir dokunuşuyla kuantum fiziği ile büyük bir sıçrama yaşadı. Ve bu gün ki hız ve konfor dünyası oluştu. Ancak bilim insanları bu dönemi özellikle son yıllarda POST TRUTH ERA = ÇELİŞKİLER DÖNEMİ olarak tanımlıyorlar.

Sevinç ve coşku yerine, keder ve yetmezlik duygusu yükleyen bir dönem. Bilmek ve farkındalığın eşsiz hazzı yerine, daha fazla hız ve tüketme arayışına yönelen insan davranışının oluştuğu bir dönem. Bütünü kutsayan bu döneme yeni bir çıkış arayan bilim dünyası artık şu iddiayı ispatla meşgul; Deterministic (Hiçbir şey rastlantı yada tesadüf değildir). Oluşların yeteri kadar beklendiği esasında bir kaotik sistemle sonuçlandığının matematiğini 2017 de Nobel ödüllü Belçikalı kimya profesörü Ilya Prigogine ve bir grup bilim adamı ispat etti.

Newton fiziğine göre madde hareketsiz bir cevher olarak kabul edilmiş. Oysa KAOS teorisine göre  doğrusal olmayan etkilerin maddenin mucizevî tarzlarda hareket etmesine, mesela "kendi kendini örgütlemesine" ve kendiliğinden model ve yapılar geliştirmesine yol açabileceği keşfedildi. Kaos bunun özel bir durumudur. Böylece Newton'un saat gibi işleyen evreninin katı determinizmi, buharlaşıp uçmakta; onun yerini geleceğin açık olduğu, maddenin ahmakça sınırlamalarından kurtulduğu ve yaratıcılık unsuru kazandığı bir dünya almaktadır. Maddenin hakikatine dair bilgimiz arttıkça, kaos bir kâbus olmaktan çıkmaktadır.

 Deterministic bilimsel metot yerine, yeni kültür ve bilim metodunun adını BAĞLANTISAL BÜTÜNSELLİK olarak ifade ettiler. Özetle, ‘Bütünün fonksiyonunu parçalara değil, bağlantılara göre belirlenir.’ Dedikleri bir yaklaşım. Parçayı inceleyerek sonuca ulaşmaya çalışan bu dönemin GERÇEK dediği her bulgunun yeterince beklendiğinde kaotik sonuçlar doğurduğunun ispatı ile bir çığır açıldı. Bilim yeni yaklaşım ile sonuçları kaotik olmayan gerçeğe ulaşıldığında çelişkiler döneminin biteceğini öngörüyor. İnsanoğlunun gerçekten kaçı aslında GERÇEK olanların gerçek olmaması kadar. Gerçeklerin fert tarafından sezgisel olarak reddinden kaynaklandığında inanıyor.

Madde bilimde ki yerini hızla kaybetmekte maddenin yerini organizasyon, karmaşıklık ve neyi nereden nasıl elde edineceğinin yani bilgiye sahip olma enformasyon (Fark yaratan veri) bırakmaktadır.

Bu durum farkında olmasakta hepimizin hayattan beklentilerini değiştirmektedir. Beklentilerin farkındalık yaratmaya başlaması bağlı bulunulan sistemleri de etkilemektedir. Gelecek, enformasyonları yani fark yaratan veriyi pazarlayarak en iyi satan şirketlerin ve ülkelerin olacaktır. Endüstri 4.0 ile başlayan sanayii devriminde madde temelli yani toprağa ve zenginliğe emeğe hükmedenlere değil yeni devrimin bilgi-temelli esası yeni fikirlerin, yaratıcılığın, araştırmacılığın telekomünikasyonda önünü açanlarla aklı özgür bırakanların yoluna ışık tutmaktadır. Sanayii devlerinin üretim sistemleri Microsoft’lara uygulanamayacaktır kaotik zaman dilimi bir fırsat sayılmalı sistem ve ülke adına en üst seviyede yararlanmanın yolları şimdiden gündeme alınmalıdır.

Bu yazı çok değer verdiğim bir arkadaşım Ekonomist Can ZENGİN ile yaptığım keyifli bir sohbet sonrasında şekillendi. Tüm bunların ışığında gücünü kriz ortamlarından alan yada kriz ortamı yaratan, savaşlardan beslenen, Liberal yapının politik ve ekonomik sistemin adı olan Kapitalizmi son günleri baz alarak değerlendirdiğimizde, ekonomik ve politik durumlara bakıldığında, her şeyin alt üst olduğu savaşların ve dengelerin çok hızlı değiştiği büyük kriz ortamların yaşandığı bu durumdan ya daha güçlü olarak çıkacak yada sanayii devrimi gibi sistem devrimi de gerçekleşecektir.