BURSA

KÖFTECİ YUSUF SESSİZLİĞİNİ BOZDU

Tarım Bakanlığı'nın açıkladığı raporun ardından hedef tahtasına koyulan Köfteci Yusuf'tan açıklama geldi. Firmanın yazılı ollarak yaptığı açıklamada, ürünlerde kesinlikle domuz eti kullanılmadığı vurgulandı.

Şirketten yapılan açıklama şu şekilde, "Ürünlerimizde asla domuz eti kullanılmamıştır. 15.02.2024’ te Ankara Çankayada’ki bir şubemizden saat 11:25 - 11:40  aralığında pişmiş dönerden 400 gram numune alınıyor. Analiz sonucu 27.02.2024’te çıkıyor. 29.02.2024’te Ankara Etimesgut’taki bir şubemizden saat 14:40 – 15:00 aralığında pişmiş köfteden 300 gram numune alınıyor.

Analiz sonucu 07.03.2024 tarihinde çıkıyor. Her iki işlemde de ne çiğ üründen ne de pişmiş üründen şahit numune almıyorlar. Çiğ üründen de şahit numune alabilirlerdi. Çünkü gen testi çiğ ürün veya pişmiş ürün fark etmeksizin aynı sonucu verir.

Bize de çiğ üründen şahit numune bırakabilirlerdi. Çünkü biz tek merkezde üretim yapıyoruz. O ürünler tespit edilen şubelerde üretilmedi. Bir olumsuzluk olsa tüm ürünlerimizde bulaş olurdu ve 280 şubemizde de benzer olumsuzluklarla karşılaşılırdı.

Bu  olumsuz analiz sonuçları normal prosedürde tespit yapılan şubeye hızlı şekilde tebliğ edilmeliydi. Biz ilk analizle ilgili sonuçtan 18.03.2024‘ te haberdar ediliyoruz. Normal Bakanlık işleyişindeki teamüle göre olumsuz bir sonuç tespit edildiğinde sonuç derhal olumsuzluk tespiti yapılan iş yerine bildirilir. Ancak bu teamüle aykırı bir şekilde uzunca bir süre sonra bildirim şubeye değil merkezimize yapılmıştır. Eğer ki bu şekilde direkt olarak bildirim yapılmış olsaydı kamera kayıtlarımız başta olmak üzere tüm süreçlerimiz (karkas alınan  etin tedariğinden başlanılarak; üretim aşaması, üretim aşamasından sevkiyat sürecine ve nihai olarak ürünün satışı ve numune alınan ana kadar) kontrol edilirdi ve böylelikle alınan numunenin izlenebilirliği tam olarak sağlanabilirdi. Ancak tarafımıza olumsuz sonuçlar usule aykırı bir şekilde çok geç bildirildiğinden bu izlenebilirliği gerekli ölçüde sağlayamamaktayız. Nitekim bu izlenebilirliğin en şeffaf ve kabul edilebilir aşaması kamera kayıtlarının incelenmesi olacağından numune alınan partinin bahsettiğimiz süreçlerine ilişkin kamera kayıtlarına ulaşmamız mümkün olmamıştır.

Yukarıda bahsedilen numune alma işlemleri esnasında bir çok teknik hata yapılmış olup, bu hatalar yapılan analizlerin sonuçlarını gerçeklikten uzaklaştırmaktadır. Bu hususlarla ilgili tüm teknik detayları hukuki süreçler sonuçlandığında kamuoyu ile paylaşacağız.

Yukarıda bahsettiğimiz usulsüzlükler içeren ve gerçeği yansıtmayan analiz sonuçları sonrasında Tarım İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüğü tarafından üretim tesisimizde  yerinde yapılan denetimlerde herhangi bir olumsuz sonuç ile karşılaşılmamıştır. Bilakis üretim tesisimizin hijyen ve diğer uygunluk koşullarını taşıdığı değerlendirilmiştir.

Türkiye nezdinde 280 şubesi bulunan ve 12.000 personel istihdam eden şirketimiz nezdinde iddia edildiği gibi bir tağşiş yapılması mümkün değildir; zira bu büyüklükteki bir firmanın bahsedildiği gibi bir riski alması da hayatın olağan akışına da uygun düşmeyecektir. Dolayısıyla yapılan analiz sonuçlarının maddi gerçeği yansıtmadığı, bu sonuçların kötü niyetli kişilerin eylemleri neticesinde veyahut gen testi olarak bilinen uygulamalarla yapılan analiz testlerinde şirketimizin hiçbir dahili olmayacak şekilde oluşmuş bulaşı nedeniyle böyle bir sonuç çıktığı / çıkabileceği değerlendirilmektedir. Hemen yukarıda da izah ettiğimiz üzere analiz sonuçlarının tarafımıza hızlı şekilde tebliğ edilmemiş olmasından kaynaklı olarak bu izlenebilirliği sağlayamamakta olduğumuzdan bu olumsuz sonucun nedenini net olarak tespit edememekteyiz. Ancak şirket olarak böyle bir durumun yaşanmasının mümkün olmadığına eminiz. Bu durumun en büyük göstergesi ise tağşiş tespit edildiği iddia edilen döner ürünümüzle aynı partiden  savcılık makamınca aldırılan numunenin temiz ve uygun çıkması ve ayrıca bu güne değin yapılan resmi denetim ve kontrollerde  herhangi bir olumsuz durum ile karşılaşılmamış olunmasıdır.  

Bu güne değin herhangi bir açıklama yapmamamızın sebebi devam eden hukuki süreçlere  ve yargıya olumsuz etkide bulunmak istemememizdir. Ancak gelinen aşamada Bakanlığa ait gizli evrakların basına sızdırılmış olması sebebiyle müşterilerimizin, tedarikçilerimizin,  çalışma arkadaşlarımızın ve markamıza gönül vermiş olan tüm dostlarımızın yoğun talepleri üzerine bu açıklamayı yapma gerekliliğimiz hasıl olmuştur.

Biz tüm gücümüz ve inancımızla bu karanlık kumpası açığa çıkartmak için çabalıyoruz. Lütfen başından beri konunun takipçisi olan herkesten bu işin sonuna kadar gidilerek aydınlatılmasına destek olmalarını dileriz."

                                                                                                              

"