CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
Konuşmasının başında Türkiye'nin farklı kentlerinde meydana gelen sellerde hayatını kaybeden 9 kişi için başsağlığı dileklerini ileten Özgür Özel, iktidar partisinin yaşanan süreçte ilk kez 'iklim krizinden' bahsettiğini söyledi.
İklim krizinin varlığının kabul etmenin önemli olduğunu belirten Özel, bunun bir doğal afet olmadığını vurgulayarak 'dirençli kentler' için iktidarın hazırlık yapması gerektiğini ifade etti.
İstanbul'da hafta sonu yağan kuvvetli sağanak yağışlarda cadde ve sokaklarda meydana gelen su birikintileri için iktidarın daha önce yağış miktarına dikkat çektiğini vurgulayan Özgür Özel, büyük şehirler CHP'ye geçtikten sonra aynı hükümetin bu kez belediyeleri sorumlu tuttuğunu ifade etti.
CHP'Lİ İLÇE BELEDİYELERİNE DİKKAT ÇEKTİ
CHP'li ilçe belediyelerinde bu hafta sonunun bu açıdan sorunsuz geçtiğini vurguladı ve "Yağmur suları denize ulaştırıldı" dedi. Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve ekibini tebrik etti.
Bu hafta Bosna-Hersek'e gideceğini söyleyen Özgür Özel, Yugoslavya dağılırken Boşnakların uğradığı katliamları hatırlatttı. O dönem Türkiye'nin 'zulme karşı durduğunu' savunan Özel, bugün de İsrail-Filistin meselesinde zulme karşı durduklarını söyledi.
"HAMAS, FİLİSTİN HALKINA DA ZARAR VERİYOR"
Hamas'In Filistin halkına da zarar verdiğini ve 7 Ekim'de İsrailli sivilleri hedef aldığını belirten Özel, İsrail'in bu saldırıları araçsallaştırdığını ve Gazze'de her gün katliam yaptığını ifade etti. Sosyalist Enternasyonel'de CHP'nin bundan sonra genel başkan düzeyinde temsil edileceğini belirten Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonel'deki bütün liderlere mektup yazdığını söyledi.
Filistin'de yaşananlara dair solcuların sessiz kalamayacağını savunan Özgür Özel, herkese Filistin'deki katliamların durdurulması için gayret göstermeleri gerektiğini belirten bir mektup kaleme aldıklarını açıkladı. CHP'li yerel yönetimlerin de Gazze'ye insanî yardımlarını iletmek amacıyla Filistin'e gitmek için girişimlerde bulunacaklarını söyledi.
"YAVRU VATAN DEĞİL KARDEŞ VATAN"
Kuzey Kıbrıs ziyaretinden de bahseden Özel, "Yavru vatan değil kardeş vatan diyoruz" ifadelerini kullandı.
"EYLEMİMİZ SÜRECEK"
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile Can Atalay'ın durumunu görüştüklerini belirten Özel, "Büyük bir rahatsızlık duyuyoruz. Tarafsız bir Meclis Başkanlığı için yola çıkmıştı. Mesele bir mahkeme ve ona cesaret veren bir parti genel başkanının anayasayı tanımadığını görüyoruz. Nöbetçi arkadaşlarımızı TBMM'de adalet oturumu yapıyor. Bu darbe girişimine karşı anayasayı ve Meclis'i savunuyorlar. Eylemimizi farklı bir boyuta taşıyana kadar bu mücadelemiz orada sürecek" diye konuştu.
DİSK'in 'gelirde adalet' yürüyüşüne parti örgütlerinin destek verdiğini hatırlatan Özgür Özel, parti örgütüne teşekkür etti. Son seçimde emeklilere seslenen Erdoğan'ın seçimden sonra emeklileri unuttuğunu vurgulayan Özgür Özel, "Seçim bitti, nöbet tutan uzman çavuşun, müezzinin verilmeyen hakkını bizim 130 milletvekilimiz savunmaya devam ediyor. Seçim bitti, Erdoğan'ın emeklilerin derdiyle bir sorunu olmadığı ortaya çıktı" dedi.
KARINCA DOSTU CHP
"Emekliyi karınca gibi ezdirmeyeceğiz. Karıncanın bir dostu var o da CHP" diyen Özgür Özel, yaşam pahalılığından bahsetmeyi şu sözlerle sürdürdü:
"KREDİ KARTI BORÇLARINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ"
"Son bir ayda takibe düşen kredi kartı borcu yüzde 50 artmış. Ana para dışında ödenen paranın üçte birini de devlet vergi olarak alıyor. Kredi kartı borçları normal seviyesine inip herkes rahat nefes alana kadar verginin kredi kartı borçlarından kaldırılmasına ilişkin kanun teklifi vereceğiz. İktidarın, borç üzerinden vergi alarak insanların gırtlağını sıkmasına karşı çıkıyoruz."
ÖZEL, 'KARANLIK GÜÇLERE' SESLENDİ
Hrant Dink'in katili Ogün Samast'ın serbest bırakılmasından da bahseden Özgür Özel, 'karanlık güçlere' dikkat çekti:
"Karanlık bir gücün 'Biz buradayız, icap ederse katilimize de sahip çıkarız' diyorlar. Bu kürsüden o derin güçlere diyoruz ki biz buradayız, biz iyi, cesur, temiz insanlar birbirimize sahip çıkacağız. Gözünüzün içine baka baka buradayız diyoruz."
'ANAYASA KRİZİ DEĞİL, DEVLET KRİZİ VAR'
Yargıtay Can Atalay kararıyla birkaç yere birden had bildiriyor. Hatay seçmenine karşı bir meydan okuma var. Mesele devamında Can Atalay krizini çok aşıyor. AYM'ye diyor ki, ben Anayasa'yı tanımam. Meclis'e diyor ki, ben 600'ünüzü de takmam. Meclis Başkanı'na ayar veriyor. Numan Kurtulmuş da rahatsızlık duyuyor ama bu noktada yapması gerekenleri Meclis adına yapmıyor. Tarafsız bir Meclis Başkanlığı görevi için yola çıkmıştı.
Ortada bir anayasa krizi yok. Yaşanan mesele, bir mahkemenin ve ona cesaret veren parti genel başkanının anayasayı tanımama krizidir, mesele bir devlet krizidir. Mesele, 'anayasanın bir sayfasını tanımayayım, yarın ses çıkmazsa meclisi de tanımam'ın, anayasasız bir düzeni dayatmanın, meclisi tanımamamın, belki seçimleri bile yapmamanın hesabı içinde olan bir darbe girişine direnip direnmeme meselesidir.
CHP, Erdoğan'ın başına geçtiği bu darbe girişimine direnmeye karar verdi. Grubumuz toplandı, ikinci bir karara kadar bu mücadelemiz Meclis'te sürecek. İktidarın korkusuyla bazı merkez medya ve yandaş kanallar gözlerini kapamış durumdalar. Erdoğan'ın karşısında bu darbeye direniyoruz, direnmeye devam edeceğiz.