SALGIN BİTTİ Mİ, NORMALLEŞTİK Mİ?


 ​Milletçe salgınla mücadelemiz çok iyi gidiyor. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Tedbirlerin gevşetildiği şu dönemlerde bazı uyarıları yapmakta fayda gördüm. Tabi Devletimizi, Sağlık Bakanlığı’mızı, Bilim Kurulumuzu, Hekimlerimizi ve Sağlık Personellerimizi tebrik etmemiz, onlara minnetimizi belirtmemiz şart. Hepsi görev aşkıyla milletinin hizmetinde çalıştı, en ön cephede onlar çarpıştı. Dualılarımız. Sağlık ordusu içinde kayıplarımız da oldu. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun.
 
​Salgının devam ettiği, ancak kısımlara ayrılan süreçte ikinci aşamaya geçiyoruz. Aklımızdan çıkmaması gereken salgının devam ettiği. Gerçek bu. Eğer kişisel tedbirlerimize dikkat etmezsek korktuğumuz ikinci dalga ile karşı karşıya kalırız. Tekrar evlere hapsoluruz. Okullar kapanır, iş yerleri kapanır, hastaneler dolup taşar, ekonomi etkilenir falan falan… Önlemi olan kişisel tedbirlere taviz vermeden devam etmemiz.
 
​Haziran başında pek çok kısıtlama kalkıyor. Esneyen kurallar hep toplumsal. Kişisel tedbirler arasında el hijyeni yine en önemli kural. Sosyal mesafeye dikkat edeceğiz. Maske kullanımı daha çok insanlara saygımızı gösterecek. Çünkü maske korunmadan çok diğer insanlara bulaştırmama konusunda etkili. Anlamı, maske takarak karşımızdaki insanları koruyoruz. Herkes maske takarsa birbirimizi korumuş oluyoruz.
 
​Haberlerde görüyoruz, izliyoruz. Covid-19 pozitif kişiler düğünde, dernekte, taziyede onlarca, bazen yüzlerce kişiyle yakın temasa girip hastalık bulaştırıyor. Köyler, mahalleler karantinaya alınıyor bu yüzden. Süper taşıyıcı adını alıyor bu kişiler. Kişisel tedbirlere uysalar yine fazla sıkıntıya sebep olmayacaklar. Ancak ihmaller ard arda gelince hastalık birçok kişiye bulaşmış oluyor. Bu durum kişisel tedbirlerin aslında ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.
 
​Süper bulaştırıcı insanlardan başka bilmemiz gereken süper bulaştırıcı mekanlar. Bunlar yüz yüze olmayı gerektiren ve çoğunlukla kalabalık ortamlar. Düğün, cenaze, toplu ulaşım, hava alanları, istasyonlar, duraklar, terminaller, gişe/kasa ile çalışan iş yerleri gibi yerler. Bu yerlerde kişisel tedbirlere en üst düzeyde uymak gerekiyor. Bu yerlerde mutlaka maske takmak, sosyal mesafeye edilebildiği kadar riayet etmek, mümkünse siperlik takmak ve olmazsa olmazımız el hijyeni. Artık neredeyse herkesin cebinde, çantasında kolonya veya dezenfektan var. Bunları kullanmak önemli. Süper bulaştırıcı iş yerlerinde çalışıyorsak veya böyle bir iş yeri sahibiysek tedbirler önemli. Maske, yüz siperliği ve el hijyenine çok dikkat etmek gerekiyor.
 
Süper bulaştırıcı yerlerle muhatap olduğumuzda buradan ayrılır ayrılmaz yapmak gerekenler önemli. Ellerimizi temizleyeceğiz, mümkün olan en kısa zamanda yıkayacağız. Maskemizi değiştirebiliyorsak kullandığımızı çöpe atacağız. Yenisini takacağız. Bu anda yüzümüzdeki maskeye dokunmadan önce ellerimizi temizlemek, maskeyi çöpe attıktan sonra da yine ellerimizi temizlemek önemli. Kullanıyorsak siperliğe de aynı uygulamayı yapacağız. Süper bulaştırıcı alanlarda kıyafetimizde de virüslü damlacık olabileceğini akıldan çıkarmamak gerekir. Eve geldiğimizde ellerimizin temizliğinin devamını sağlayarak üstümüzü değiştirmeli, giysileri direk çamaşır makinesine atmalıyız.
 
Her gün açıklanan istatistik sayılarına çok kafayı takmamak lazım. Salgın sürecini olması gerektiği biçimde geçirdiğimizi söylemem lazım kısaca. Çeşitli seviyelerde takılı kaldığımız zamanlar olacak. Şimdi binli sayılara takıldık. Daha düşük sayılarda da bazen takılı kalacağız. Sağlıklı süreç bu. Bu süreci kötüye evriltmemek bizim elimizde. Bu da bir müddet daha kişisel tedbirlere uymaktan geçiyor.
 
Umarım faydalı olmuştur.
Sağlıcakla kalın…