Omicron varyantı ile ortalığı yeni bir korku silsilesi sardı. Hızlı bulaşıyor, bir anda kitleleri enfekte ediyor diye. Ama sonra bakıldı ki diğer varyantlara göre ciddi hastalık yapma kapasitesi daha düşük. Tabi kanıta dayalı tıpta bunu kesin olarak söylemek için erken. Daha çok çalışmaya ihtiyaç var fakat şimdiye kadar yapılanlarda sonuçlar daha iyimser.
COVID için başından beri Bakanlığımızın tavsiyelerine destek verirken kendi tecrübelerimizi de buradan paylaşmıştık. Evet bakanlık antiviral bazı ilaçları kullanalım dedi, destekledik. Nitekim kullan veya kullanma diyebilecek bilgilerimiz kısıtlı idi. Çocuklarda hafif geçmesinden de cesaret alarak biz ilaç başlamayı çok çok sınırlandırmıştık. Vermedik desek yeri. Şimdi ilaçların faydasının çok sınırlı kaldığı ortada. İmmün plazmanın da modası geçti. Çok bel bağlamamak gerekiyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin de faydası yerine zararı olabileceğini düşünüyoruz (Enfeksiyonun başında bağışıklığın güçlü olması istenen etki iken akciğer hasarı başlayınca bağışıklık sisteminin çalışmasını istemiyoruz). Hastaneye yatıştan sonra verilen tedaviler zaten standart. Bu tedavileri yüksek standartlarda uyguladık tüm hastanelerce.
Ne kaldı elde korunacak? Tabi ki aşı. Hala yoğun bakım yatışlarının ve kayıpların büyük çoğunluğu (%95 seviyelerinde ) aşısız ve eksik aşılılar... Bu sonuç hala kıymetli. Yeterli olmak hastalığa karşı bizi koruyor. COVID solunum yolu virüsü olduğu için aşının koruyuculuğunun kısa sürmesi normal. Tüm solunum yolu virüslerinde böyle. Grip aşısı her sene değişmiyor mu? Gribe sebep olan solunum yolu virüslerinden Influenza (flu zaten grip demek İ0ngilizcede). Velhasıl tekrarlayan aşı dozlarını yapmak gerekiyor. Pekiştirme dozları kiminde az kiminde yüksek. Öncesince Sinovac (Çin), sonrasında Biontech (Alman) aşısı olanların da bir miktar avantajı var sanki.
Söylenenlerin o anki zaman içinde doğru olduğunu iyi anlamamız gerekiyor. Bilinmeyen durumun tedbirleri elbette can sıkıcı oluyor. Salgını başında hepimizin canı sıkıldı. Omicron varyantının başlangıcında tüm Avrupa ülkeleri yine tedbire sarılmaya başlarken başta İngiltere olmak üzere bu tedbirleri gevşetti. Aklınıza sürü bağışıklığı geldi değil mi? Fakat önemli bir ayrıntı aşılıların sürü bağışıklığı konuşuluyor bu kez. İngiltere bunu ilk yaptığında toplum aşılı değildi, ölümler hızla artmıştı. Şimdi ise hem aşılılar çok yüksek yüzdede, hem de bu varyantın hafif hastalık yaptığı kesin olmasa da düşünülmekte.
Evet tedbirler gevşetildi, PCR alınması kısıtlandı. Vaka sayıları da aldı başını gitti. Doğru da diyemiyoruz, yanlış da… Ama devletimizin politikası, destekliyoruz.
Elde ne kaldı? Aşı. Türkovac olalım mı? Olalım. Biontech olalım mı? Olalım. Salgında en önemli durum bu hastalığa aşı ile korunarak yakalanmak. Aşı/hastalık döngüsünden çıktığımızda salgın da sonlanmış olacak. Ama bu döngünün kırılması kolay mı? Bekleyip göreceğiz..
(Bu arada maske bile koruyuculukta en önde. Basit cerrahi maske bile…)