Kalite, hayatımızın her noktasında varlığını gösteren fakat çoğu kişi ve kurum tarafından tam anlamıyla benimsenmemiş bir kavramdır. Kalite aldığımız oksijenden, yediğimiz gıda ürünlerine, giydiğimiz giysilerden tutun hatta hiçbir şey yapmadığımız uyku halinde iken bile varlığını sürdürmektedir. Nasıl ki şehirde aldığımız nefes ile, ormanlık alanda alınan nefes ve oksijen kalitesi bir değil ise, doğal olarak yetiştirilen bir ürün ile, yapay gübreler ile olgunlaştıran bir ürünün lezzeti de bir olmamaktadır. Rahatsız edici bir zeminde uyuma ile kuş tüyü bir yatakta uyumanın kalite farkı ancak uyandığınızda anlaşılır. Kaliteyi belki de anlaşılması adına, kuş tüyü bir yatak olarak tanımlaya biliriz.
Kalitesel anlamda beklentiler, Avrupa’ya kıyasla, ülkemizde, aslında yine Avrupa ya yapılan işler çerçevesinde daha yeni değer kazanmaya başladı, birçok noktada görmeye başladığım ve beni sevindiren bir kalite sorgulaması görüyorum, insanlar ne satın aldığını içerik olarak bilmek istiyor. Aslında ne satın aldığının kalitesi kadar ne duyduğunun ve gördüğünün kalitesi de çok önemlidir. İşletmeler için bakıldığında, kar edebilme ve sürekliliğinin sağlanmasının temellerini rekabet edebilme gücü oluşturmaktadır. Rekabet gücünü elde etmenin temel şartlarından biride, müşterilerin ihtiyaç, istek ve beklentilerine uygun olarak kaliteli ürün ve hizmet üretimi sağlamaktır. Bu anlamda müşteri ürün ve hizmet üretiminde, müşteri istek ve beklentilerini göz önünde bulundurmayan işletmeler müşteri beklentilerini karşılayan işletmeler karşısında, Pazar paylarını kaybedeceklerdir. Otomotiv sektöründe uygulamada olan IATF 16949 adı altında bir sistem var, başarılı olarak tasarlanmış Otomotive yedek parça üreten ve ana sanayilerinde kullandığı, her adımı neye göre nasıl yapacağını anlatan ve bu sistem içerisinde ürün kalitesini koruma altına alan bir uygulama, o kadar detaylı ve detaycı ki kullanan arkadaşlar beni daha iyi anlayacaktır.
Neden bundan bahsediyorum? Biliyor musunuz? Yıllarca uğraşılarak kazanılan ve elde edilen veriler ile çok titiz çalışmalar sonucunda oluşturulmuş bir sistem, düşünün tüm sektör kabul etmiş ve uygulamaya almış, hatta benimle kim çalışmak istiyor ise o da bu sistemi kullanmak zorundadır demiş. Pazar payını bu sistem ile daraltmış bu ne demek? Rekabeti azaltmak ve parça birim fiyatını yükseltmek demek, yani ben parçayı gerekirse pahalı alırım ama sen uygula demiş, ama çok ilginç bir şey var; sistem şunu altını çizerek diyor ki, her şey bir yana tüm şartnameler, veriler, uygulamalar, testler, analizler, çizilen rotalar, izlenmesi gereken yollar, tamamda müşteri özel istekleri tüm sistemin üzerindedir. Anlamamız gereken ne? Cümleden ne çıkarmalıyız? Kendimize neyi sormalıyız? Sorunun veya soruların cevabı yazımızın en başında var. Müşteri bizim kuş tüyü yatağımız sabahları sağlıklı ve dinlenmiş olarak uyanmak istiyor isek bir sonra ki günün kalitesinin de aynı olması adına hayatımızın her aşamasında kaliteyi en uç noktada tutmamız gerekmektedir. Ama Mevlana Celaleddin Rumi’nin sözü de manidardır söylemeden geçemeyeceğim ‘’Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine. İşte o zaman kusursuz olursun ‘’