Sağlık Bakanlığı'mızın ve Bilim Kurulu'muzun yönlendirmeleri, hekimlerimizin, hemşirelerimizin ve diğer sağlık çalışanlarımızın üstün gayretiyle salgını tedbirli olarak kontrol altına almış bulunuyoruz. Tedbirli diyorum çünkü bu sayılar tedbir alınır halde iken elde edildi. Tedbir olmasaydı veya yetersiz olsaydı daha fazla vaka, daha fazla hasta ve maalesef daha fazla vefat haberi ile karşı karşıya kalmış olurduk. Neyse geçtik bunları şimdi. Şimdi önümüzdeki günlerde nelerle karşılaşabiliriz bunları konuşalım.
Devletimizin ekonomik problemler ve salgının yayılması ikilemi içinde olduğunu hepimiz tahmin edebiliriz. Almanların büyük şirketleri başbakanlarına baskı yapmaya başladı bu düzen sürdürülemez diye. İspanya ve İtalya'dan da benzer sesler çıkıyor. ABD'de zaten virüs tedbirleri yüzünden açlıktan öleceğiz diyerek silahlı çeteler sokağa inmiş durumda. Ekonomik darboğaz tedbirlerin gevşetilmesini zorluyor. salgının hızlı yayılması durumunda yoğun bakımların vaka sayısına yanıt verememesi demek vefat sayılarının hızla yükseleceği anlamına gelir. vefat sayısı vaka sayısının %10'una yaklaşır. Ve hangi %10'un öleceğini elbette bilemeyiz. Biz olabiliriz, yakınlarımız veya diğerleri...
Gelelim tedbirlerin nasıl hafifletileceğine.. Bu kararlar da salgın stratejisi içinde vaka sayısına göre il il, ilçe ilçe, hatta mahalle mahalle farklı kararlar alınarak verilecek. Bazen vaka sayısının çok olduğu yerlerde önce gevşetilecek, bazen hiç vaka görülmeyen yerlerde. Ancak sık vaka görülen yerler ile görülmeyen yerler arasındaki seyahatlerin sınırlı kalması kaçınılmaz olacak. Vaka görülen ve görülmeyen yerler gruplandırılarak seyahate açılabilir. Veya 14 gün izolasyon kurallarına uyularak şehirlerarası yolculuklar planlanabilir.
Tedbir kararları elbette kademeli olarak gevşetilir. Hangi risk, nasıl göze alınacak? İlin ya da yerleşim yerinin vaka yayılım özelliklerine göre risk haritası çıkarılıp tedbirler hafifletilir. Farklı yaş grupları için dışarı çıkma saatleri belirlenebilir. Restoranlar sosyal mesafe kurallarına uymak kaydı ile açılabilir. Berberler yine kurallara uymak şartı ile açılabilir. Diğer işletmeler de sıra sıra açılabilir. Ancak üretimin talebe/siparişe bağlı gerçekleştiği sektörlerde daralma devam edecektir. O yüzden her işletme faaliyete geçemeyebilir.
Cadde-sokak alışverişleri tekrar canlanacak gibi duruyor. Zira AVM'ler kapalı mekan ve kapalı mekanların virüs bulaştırma riskini arttırdığını biliyoruz. Özellikle kapalı mekanlarda sosyal mesafe ve maske kullanımının çok önemli olduğunu bir daha hatırlatmada fayda var. El bette el hijyeni en önde gelen tedbir. hülasa toplumsal tedbirler gevşetilse de bizlerin bireysel gevşemesine mahal yok. Kişisel tedbirler tam tekmil devam eder.
Tüm tedbirlerin kaldırılması için salgının tüm dünyada bitmesi gerekiyor. Bu durum erken zamanda olabilecek bir süreç değil. Bizde vaka olmasa da vaka olan ülkelerle izolasyonumuz devam eder. Salgını ilk çıktığı hızda tekrar yaşamak istemiyorsak göze alınabilecek risklerin iyi belirlenmesi gerekiyor. Sonra da kontrollü olarak tedbirler azaltılır. Aksi durum bizi vakaların hızlı yükselmesi durumuna sokar.
Aşı konusunda gelişmeler var ve umudumuz 4-5 aya sonuçlanması. Ancak seri üretim ve uygulama yine süre alacaktır. Yani salgınla baş başa bol bol zamanımız var. O yüzden Sağlık Bakanlığı'mızın ve Devletimizin yönlendirmelerine titizlikle uymamız gerekiyor.
Sağlıklı günler diliyorum.