Bağımlılık ömür boyu süren biyopsikososyal bir beyin hastalığıdır.  Bağımlılık, kişinin fiziksel, ruhsal ve sosyal yaşamında olumsuzluklara yol açmasına rağmen bir maddeyi ya da davranışı kontrolsüz bir şekilde sürdürmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Kişi, zararlarını fark etmesine ve sonlandırma isteği duymasına rağmen durduramaz. Bağımlılık, iyileşme ve yinelemelerle giden bir hastalıktır ve bir kişinin ne zaman bağımlı olacağı belli değildir. Herkes bağımlı olabilir, kullanım amacı burada belirleyici olup her maddenin bağımlılık potansiyeli birbirinden farklıdır. Hayatta her nesne bağımlılığa yol açabilir, insana bağımlılık da gelişebilir. Bağımlılığın seyri bizler için oldukça önemlidir. Öncelikle bilinmesi gereken şey, bir kere bağımlı olduktan sonra bağımlılık düzelir ama iyileşmez. İnsan bir kez bağımlı oldu mu artık bir daha tam olarak bu bağımlılıktan kurtulamaz. Ancak bu demek değildir ki, bağımlılık düzelmez. Bağımlılık düzelir ancak iyileşmez. Kişi madde kullanmadığı sürece iyidir. Bir sorunu yoktur. Ancak madde kullandığı andan itibaren bağımlılık sorunu derhal canlanır ve her şey yeniden başlar. Kontrol edilebileceğine inanılsa dahi tek seferlik tekrar kullanımda bağımlılık yeniden canlanır. Ne zaman bağımlı olacağımızı bilemeyiz, İnsanda madde kullanmaya başladıktan ne kadar sonra bağımlılık gelişeceğine ilişkin yeterli veri elimizde yoktur. Bağımlılık gelişme riski kullanılan madde cinsine, maddenin saflığına, kullanan kişinin fiziksel ve ruhsal yapısına göre değişir. Bağımlılık yapan maddelerin psikolojik etkileri çok yoğundur. Bu nedenle bir kez kullanım bile sorun yaratabilir. Peki bizler çevremizdeki bağımlı bir kişi için neler yapmalı, neler yapmamalıyız? Hassas ve ciddi bir sürecin içinde olunduğu için yapılmaması gerekenleri iyi bilmek en az yapılması gerekenleri bilmek kadar önemlidir.

•        İnkardan kaçınmaya çalışın. ‘Benim çocuğum yapmaz’, ‘Ben arkadaşımı tanırım, onun bu taraklarda bezi olmaz’ gibi kabullenmeme durumlarından kaçının.

•        Kişi bağımlılığına sebep olan maddenin etkisindeyken onunla konuşmaya çalışmayın. Bağımlı kişiler bu noktada akılcı bir konuşma yapamayacakları gibi, kontrolü de sağlayamayabilirler.

•         Bağımlı olan kişinin bağımlılığı bir yanlış ya da sorun olarak görmesi gerektiğini düşünmeyin.

•        Kesinlikle kahramanlığa soyunmayın. Eğer etkilendiğinizi düşünüyorsanız, kendinizi yetersiz görüyorsanız ve desteğiniz verme noktasında tereddütleriniz varsa kahramanlığa soyunmaya çalışmamak gerekmektedir.

Önemli ve kritik yerlerde kaçınılması gerekenlerin yanı sıra, hayati değer taşıyan gerekliliklerin de bu süreçte bağımlı kişinin çevresindekiler tarafından bilinmesi gerekiyor.

•        Bağımlılığın bir hastalık olduğunun ve tedavi gerektiren bir durum olduğunun farkında olup uzman desteği için araştırmalara başlamak en iyi ilk adım tercihi olacaktır.

•        Olumlu olun ve bağımlı olan kişiye yanında olduğunuzu, desteğinizi hissettirin. Gönüllü desteğinizin onun tarafından fark edilmesini sağlayın.

•        Bağımlılık ve benzeri ifadeler içermeyen olumlu hedeflere odaklanmalarına yardımcı olun. Yaptıkları ve başardıkları olumlu şeyleri destekleyin ve hata yaptıklarında onları terk etmeyin 

•        Yapılan araştırmalar bağımlı yakını olarak aktif iyileşme sürecinde kişinin çevresindekiler tarafından desteklenmesinin, bu sürecin başarıyla sonuçlanmasında etkisi olduğunu göstermektedir.

•        Terapiye başladıktan sonra, bağımlı kişinin seanslarına saygı duyun ve mahremiyete önem gösterin. Bağımlı kişi terapide kimseye anlatamadığı detayları terapistle/danışmanla paylaşabilir. Bu yüzden terapiye ve içeriğine dair bilgi vermek istemeyebilir. Her bir terapi seansı kişi ve terapistiyle/danışmanıyla özel alanıdır. Farkında olun.

•        Bağımlı kişinin yardımı bitirmeden/almadan bu davranışın üstesinden kendi başına gelebileceğine dair söylemlerini duyabilirsiniz. Bu yüzden iyileşmeyi devam eden bir süreç olarak destekleyin.

•        Bu süreçte muhtemel yıpranmalara karşı, stresle mücadele vb… durumları için kendiniz de yardım almayı seçebilir ya da bazı stratejiler geliştirebilirsiniz. Profesyonel bir desteğe ihtiyaç duyduğunuzu fark ettiğiniz zaman bundan geri durmayın.

•        ALO 191: Uyuşturucu ile mücadele danışma ve destek hattından bilgi alabilir,

•        Hastanelere bağlı AMATEM lerden (ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI TEDAVİ MERKEZLERİ) ve Psikiyatri/Psikoloji merkezlerine başvurularak tedaviye başlanılabilir.