Bildiğiniz gibi hafta sonu tabip odası seçimleri var. Hem kamuoyunun hem de hekim camiasının tabip odasından farklı beklentileri var. Tabi bu bir meslek örgütü olması itibari ile esasen günlük rutin hayatta vatandaşlarla birebir görüşme ve talep konusunda çok fazla diyaloğu bulunmaz. Özellikle son yıllarda Tabip odalarının ve Türk Tabipler Birliği’nin hekimlik ve tıp etiğinin dışında bir çok konuyla gündeme gelmesinden dolayı gerçek görevlerine dahi yapamaz duruma gelmiştir. Özünde meslek örgütü olan Türk Tabipler Birliği mesleki söylemlerden daha çok günlük politikalar üzerinden muhalefet etmeyi amaçlayan, muhalif grup ve partilerin söylemleri ile hareket eden STK haline gelmiş bulunmaktadır. Bu durum da bu kıymetli örgütün asli görevimi yapamaz durumda bırakmıştır.


Türk Tabipleri Birliği sonuç itibarıyla bir sivil toplum kuruluşudur. Yönetimleri hekimler ve hekimlerin oluşturduğu delegeler tarafından seçilir. Haliyle hekimlerin sorunları ve dahi sağlık politikaları üretmek temel görevi iken bu işlerden kendini soyutlamış. Hekimler de dolayısıyla bu duruma tepki gösteriyorlar. Hekimler mevcut hükümetin sağlık politikaları neticesinde kendilerinin rencide olduğunu düşünüyorlar ve mağdur oldukları kanaatindeler. Bu yüzden de muhalif söylemler içindeler. Gözlemlediğim kadarıyla bunu çok iyi değerlendiren gruplar hekimlerin bu duygularını suistimal ederek tabip odalarını ve Türk Tabipler Birliğini yönetir durumdalar ve karşılarına hekime önceleyen söylemlerle çıkan bütün grupları mevcut hükümetin yandaşı diye yaftalayarak tabip odalarının yönetiminde kalmayı hedefliyorlar.


Seçime iki gün kala Bursa Tabip Odası'nın yönetimini yine iki grup aday. Mevcut yönetimin devamı şeklinde olan grup ve hekimi önceliyoruz diyen başka bir grup. İlk grup kendisine rakip çıkan ve yönetime aday olan hekimleri her zamanki gibi modası geçmiş ifadelerle yaftalayarak yine seçimi kazanma peşinde. Her kesimden, her siyasi görüşten hekimleri bir araya getirip hekimi ve sağlık politikalarını önceleyen fikirlerle ortaya çıkan diğer grup da bu sefer iddialı. Yönetimin devamı niteliğindeki grup söylem davranışlarıyla zaten belli bir siyasi hareketin arka bahçesi gibi görünmekte. Diğeri ise biz siyaseti ve günlük politikaları değil hekimi önceliyoruz demekte. Hekimlik mesleğinin geldiği noktada hâlâ günlük siyasi çekişmeler ve politikalar mı kazanacak yoksa gerçekten hekime ve sağlık politikaları önceleyen görüş mü kazanacak? Aslında bu pazar hekimlerin vereceği oylar buna göre şekillenecek. Ne diyelim, hayırlısı neyse o olsun.