Kimi zaman söylediklerimiz,kimi zaman yazdıklarımız bizleri esarete hapseder ,bazen yaptıklarının esaretinde kalır insanlar ,veya toplumlar ,esaret dört duvar arasına kilitlenmek değildir. İzole edilmek ,iletişimini kesmek değildir. Esaret kişinin kendi benliğinde yaşadıklarıdır, insanın ruhu esaret altında olduktan sonra ,bedenin kazandığı özgürlüğünün ne kadar anlamı vardır? Yada bedeni esaret altında olan bir insanın ,gözlerini kapattığında düşündüğü yerlere gitmesine ,düşlerinde gerçekleştirdiği eylemlere kim engel olabilir ? 

İnsanlar ,söylemek istediklerini söyleyemiyor ise , söylenenleri duyuyor ama duymazdan geliyorlarsada esaret altındadırlar, bazen bir çok insana bu esaret altında yaşamak ,kolay gelir ve birilerinin gölgesinde kalırlar orası serin ve korunaklıdır, o gölgede yaşamak kolaydır ,gölgenin sahibinin yüzü suyu hürmetine saygı görür değer görür, fakat bir gerçek vardır ki ,güneş yön değiştirdiğinde gölge bir başkası üzerine geçer ve sen güneşte kaldığında ,kabullendiğin esaret ile güneşin altında gölgede yaşayanlara bakarsın,söyleyemediklerin veya sana söylenenleri duymadığın tüm gerçekler ,bu sefer seni esir alır ,keşkelerin olur yapmak isteyip yapmadıkların güneşin karşısında dimdik durup yaratmadığın gölgelerin pişmanlıkları içerisinde yok olup gidersin.

Unutulmaması gereken insanların bilgili olsun yada olmasın,gördükleri veya duydukları ile ilgili her türlü konuda bir fikri olduğudur. Gülünç olma, saçma şeyler söyleme ,tarzındaki yaklaşımlarla esaret altına alınan insanlar ,çok iyi bilinmelidir ki hayal kurma yetisi güçlü olan insanlardır. Saçma düşünmek, gülünç sorular sormak olumlu yada olumsuz fikir beyan etmek ileride yaşana bilecek gerçeklerin temelini oluşturur. Kendimizi veya yanımızda yer alan kişileri ,fikren esaret altına almak ,başarısızlığın önünü açmak kaybetme tohumlarını sulamaktır. Dahil edildiğin topluluklarda bende buradayım diyemiyorsan ,esaretini kırıp kimliğini ortaya çıkartamıyorsan bilki senin kadar o toplulukta olan kişilerinde bir başkalarına esaretleri vardır. Yapılması gereken ,konuşa bileceğin insanlarla bir araya gelmek ,sana şart koşulan değil senin inandığın senin seçtiğin insanlar ile gittiğin yolda yürümektir.

‘’Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok.Ruhunuzu satmayın yeter.’’