Bu bilgi neredeyse bir buçuk aydır yazılmayı bekleyen bir bilgi. Ocak ayı ortasında darbecilikten müebbet cezası alan Metin İyidil’e beraat kararı verilmesi üzerine bu bilgiyi hatırlayıverdik birden. Beraat kararı veren mahkeme başkanı hakkında Nedim Şener’in Twitter’dan paylaştığı bilgi ise bize neredeyse “bunu artık mutlaka yazmalısın” talimatı verdi!
Önce Nedim Şener’in paylaştığı bilgi: “Darbecilikten müebbet alan Metin İyidil’e beraat kararı veren mahkeme başkanı hakkındaki 2015’teki FETÖ’cülük ihbarı hasıraltı edilmiş. 2017’de MİT FETÖ iltisakını bildirmiş.”
Nedim Şener bu paylaşımını 17 Ocak 2020 tarihinde saat 15:30 civarında yapmış. Paylaşımdaki bilgiler de size tanıdık gelmiyor mu? Sizin de tanıdığınız isimler yok mu bürokraside veya iş dünyasında FETÖ bağlantısı olan kişiler? Benim var mesela ismini bildiğim böyle isimler. Kaymakamlar var, yargıda görev yapanlar var, güvenlik kuvvetlerinde çalışanlar var… Mesela ilgili birimlerde görev yaptığını sandığım kişilere “Falancanın FETÖ iltisakı olduğu söyleniyor, bu araştırılıyor mu?” diye bir soru yönelttiğimde aldığım cevap genellikle tek kelimelik oluyor: “Biliniyor”! “Peki biliniyorsa niye bir şey yapılmıyor?” diye sorduğumda cevap da alamıyorum. Sadece omuz silkiliyor, “Durumu bilmiyor musun!” veya “Biz de bilmiyoruz!” anlamında. Neyse ki HSK yaşanan son olay üzerine mahkeme başkanı ve mahkeme üyelerini görevden almış, soruşturma açmış!
Onun için bu hafta Ankara koridorlarında dile getirilen ve muhtemelen Türkiye hakkında hiç de iyi niyetler beslemeyen çevreler tarafından kulislerde dolaşıma sokulan birkaç meseleyi sizlerle paylaşalım istedik.
Önce Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile ilgili ABD’den malum merkezden Türkiye’ye gönderilen talimatı aktaralım:
“Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün işini bitirin! Elinizden ne geliyorsa, kimi devreye sokabiliyorsanız, kiminle ittifak yapıyorsanız yapın, ama işini bitirin! Çizmeyi aştı. Hiç mi etki edemiyorsunuz!”
İşini bitirme talimatını sakın ola ki “Öldürün, paramparça edin” şeklinde anlamayın. Bu bir suikast talimatıdır şeklinde anlarsanız, bu, ne FETÖ’yü ne Türkiye düşmanı çevreleri, ne Eski Türkiye’nin alışkanlıklarını anlamamışsınız demektir! Talimatın Türkiye’ye gönderildiği sıralarda (geçtiğimiz Aralık ayının ortaları) Adalet Bakanı Abdülhamit Gül hakkında birden keşfedilen (!) gerçeklerin ne hikmetse peş peşe medyada yer aldığını hatırlıyor olmalısınız! Adalet Bakanı Abdülhamit Gül sanki ilk gençliğinden bu yana aynı ortamlarda bulunmamış, aynı çevrelerle ilişki içinde olmamış gibi sakallı bazı zatların elini öpüyor diye demediklerini bırakmamışlardı hani! Biz de sakallı, üstelik de yaşlı insanların elini hürmetten öperiz. Çünkü bu bizim tevarüs ettiğimiz kültürün bir gereğidir. Kimse de yadırgamaz, kimse de şov olsun diye bir sakallının elini öpmez. Hürmettendir bazı ellerin öpülmesi. Fakat talimat sonrası birden o görüntüler nereden bulunduysa (!) servis edildi ve… Sonrasını biliyorsunuz. Adalet Bakanı’na yapılan bu itibarsızlaştırma, mümkün olursa koltuğundan etme girişimlerini biz duyulan rahatsızlığa yoruyoruz! Öyle ya Bakana nüfuz edebilselerdi, Bakandan istediklerini koparabilselerdi böyle bir itibarsızlaştırma hareketi başlatırlar mıydı?
Bu saldırıların arkasının geleceğini sanıyorsanız çok iyi niyetlisiniz demektir. Hele görevden alınan ve haklarında soruşturma başlatılan mahkeme üyelerinden sonra yeni bir dalga bekleyebilirsiniz!