Kimileri buna başarı öyküsü diyor.. Oysa Türk Kızılay Bursa Şubesi gönüllüleri ile yaptığı çalışmalarda başarı sıralaması gözetmiyor. Zaten yaptıklarının ödüllerini böyle sıralamalarla alacak değiller. Evet birçok kategoride şube sıralamalarında önde çıkıyoruz. Aslında samimiyet ve gayret bu başarının temel taşı diyebiliriz. Yaptığımız çalışmalarda hedefi gözetiyoruz. Hedefimiz ne? Ona odaklanıyoruz. Erkek kimsesiz çocuk yurtlarına gidiyoruz. Başardıkça kız çocuklarına faydalı olmaya çalışıyoruz. Huzurevlerine yaşlılara gidiyoruz, onları misafir ediyoruz. Yetmiyor engellilere gidiyoruz. Onları misafir ediyoruz. Ruhsal engellilerle projeler yapıyoruz. Okullara gidiyoruz. Ana okullarından, kreşlerden başlayarak Kızılayı anlatıyoruz. Farkındalık ve kişisel gelişim eğitimleri veriyoruz. Ortaokul, liselere anlatıyoruz. Biz gittikçe talep geliyor. Talep geldikçe gidiyoruz okullara. Gönüllülerimiz ile var olmanın bilinci ve sevinci içindeyiz. 


Şenliklerdeyiz, okul sonu etkinliklerindeyiz, eğitimlerdeyiz. Bütün bunları gönüllülerimiz vasıtasıyla gerçekleştirirken gönüllülerimizin de kişisel gelişimlerine katkıda bulunuyoruz. Tabi bunu da diğer gönüllülerimiz vasıtasıyla yapıyoruz. Yapıyorlar.  Kâh yaşam koçu, kâh işaret dili eğitimi ya da kişisel gelişim atölyeleri destekleri. Samimiyet ve gayret bu çalışmaların merkezinde. Yönetim kurulu, çalışan profesyoneller, gönüllüler.. Hepsi bu hissiyat içinde. 


Tabi biz dört senedir Kızılay yapısının içindeyiz. İçerde öğrendik Kızılaycılığın hassasiyetini. Genel başkanımız Dr. Kerem Kınık, Genel müdürümüz ve diğer genel merkez çalışanlarından öğrendik yapmamız gerekenleri ve yapmamız gerekenleri. Geliştirdik, değiştirdik yöntemleri. İhtiyaç sahibi tespit sistemi geliştirdik ve her başvuruya yetişmeye çalıştık. Tespitlerimizi seviyelendirip ihtiyaç seviyesine göre yardımlarımızı yapmaya başladık. Şu anda 15.000 kişiye sürekli yardım yapar duruma geldik. Nakit yardımlar, yiyecek yardımları, gıda kartı, giyecek yardımları, kırtasiye yardımları ve nihayet konserve et yardımları..


Konserve et yardımları son yıllarda benimsediğimiz, severek yaptığımız yardımların başında yer alıyor. Her iki ayda bir, ihtiyaç sahiplerine bir kıyma bir de kavurma konservesi veriyoruz. İhtiyaç sahibi her eve her ay et girmiş oluyor. Ekonomik şartların zorlaştığı bu devirde bile mazlumların evine et girmiş oluyor. Çocuk gelişiminde vazgeçilmez protein kaynaklarından biri et. Peki nereden sağlanıyor bu konserve etler? Burası çok önemli. Konservelerin içi Kurban Bayramı’nda bağışlanan etlerle dolduruluyor. Evet yanlış anlamadınız. Kurban Bayramı için Türk Kızılay’ına verilen hisseler ihtiyaç sahiplerinin sofrasına tüm yıl boyunca gidiyor. Bu bir tercih tabi. İnsanlar sene de bir mi et yesin, tüm sene boyunca mı? Biz Türk Kızılay’ı olarak sofralara her zaman et girebilmesini tercih ettik. Ayrıca 18 ay miyadlı bu konserveler afetlerde de kolay dağıtım ve kullanım özelliği ile öne çıkıyor. İşte Kızılay ailesi olarak böyle bir hayır peşindeyiz halkımızdan kurban hissesi isterken. Yine istedik, istiyoruz. Kurban sevinci tüm sene sürsün sloganı ile yine kurban hisselerine talibiz. Heyecanımız, topladığımız hisseleri konserve halinde ihtiyaç sahiplerine dağıtmak isteğinden dolayı fazla. Bağışçılarından başka gelir kaynağı olmayan Türk Kızılay’a istiyoruz ‘Kurban Hisselerinizi’. Biz destek verin, biz gönüllüler çalışmaya devam edelim, Samimiyetle ve gayretle..