Her insan başroldür. Ve ona göre davranmalıdır. İnsanın hayatının merkezinde her zaman kendisi vardır. Bu nedenle her türlü olayda kendisi başrol olmak zorundadır. Bir problemle karşılaştığında o problemi yine o insanın kendisi çözer. Başkası sadece destek verir. Tüm problemleri kendi kendimize çözecek yetenekteyiz. “Biz böyle yaratılmışız”. Sadece bunun birazcık farkına varmamız gerekiyor.
Servetini biriktirmek yerine, gece gündüz çalışıp ülke ekonomisine ne katabilirim diye yatırım yapan, daha fazla istihdam sağlayan, zorlu ekonomik koşullara rağmen korkmadan üreten, borcunu baş tacı yapıp ödeyen, işçisinin hakkını tam veren “PATRON” başroldür.
Hayatında başı bir kez okşanmamış, annesiz veya babasız büyümüş, tırnaklarıyla hayata tutunmuş, yanağı öpülmemiş, güven ve takdir yaşamamış tüm bu ezikliklikleri evladına yaşatmamış “BABA” başroldür.
Evlatlarına güneş gibi ayrımsız, gece gibi kusurları örten, gündüz gibi ışık veren, uykusunu feda eden, gençliğini feda eden, ömrünü feda eden, bedenini siper eden “ANNE” başroldür.
Dayadığı sırtını asla geri çekmeyen, yoklukla yok, varlıkla var olan, eksik ve kusurlarını yok sayan, ben değil biz diyebilen “EŞ” başroldür.
Başarılarına alkış tutan, arkanı kollayan, düştüğün zaman tutunacak el olan “KARDEŞ” başroldür.
Varlıklarında şükreden, yokluklarında dua eden, anne ve babasına merhamet eden “EVLAT” başroldür.
Derdi para ve mevkii olmayan, ülkenin aydınlık nesillerini yetiştiren “ÖĞRETMEN” başroldür.
Şehrin ufkuna tecavüz etmeyen “MÜTEAHHİT” başroldür.
Şehrin ufkuna tecavüze yeltenen müteahhite izin vermeyen “BELEDİYE BAŞKANI” başroldür.
Halkın günlük yaşamını kolaylaştıran, ihtiyaçlarını en etkin ve verimli bir şekilde karşılayan, hizmet kalitesini yükselten ve toplumun memnuniyetini artıran, huzurla yatıp huzurla kalkmasını sağlayan “DEVLET” başroldür.
Maddi ve manevi fayda veya bu nitelikte her hangi bir çıkar sağlamadan, herhangi bir özel menfaat beklentisi içinde olmadan, tarafsızlık içinde hizmet gereklerini yerine getiren, mal ve kaynakları israf etmeyen “KAMU GÖREVLİSİ” başroldür.
Çalıştığı işyerine ihanet etmeyen, görevini layığıyla yerine getiren, alnının teriyle işinin hakkını veren “EMEKÇİ” başroldür.
Yoksul bir yetimi giydiren, kapsının önünü süpüren, sokak hayvanlarını besleyen, toplum yararına çalışan, doğayı kirletmeyen, bulduğu para cüzdanının sahibini arayan “MUHTEŞEM İNSANLAR” başroldür.
Kör olmak pahasına okumaktan vazgeçmeyen “MÜTEFEKKİR” başroldür.
Gazze’de bir yerde bir çocuk
Cennetin gözlerinin içine bakarken
Babasını beklerken
Ve kimseye veda etmeden
Bedenine bile
Kendisine bile
Gazze’de ÇOCUK olmak başroldür.
Neşeyle kalın…