Çoğunluğu sosyal medya mecrasında olmak üzere aşı karşıtlığı, test karşıtlığı aldı başını gitti...
Salgının başında yetersiz test yapılıyor diyen ağızlar şimdi testin gereksizliğinden bahsediyor. Kimileri de aşının gereksizliğinden.
Bildiğimiz doğruları tekrar sıralayalım:
1. Şu anda dünyada koronavirüs salgını var.
2. Özellikle yaşlıları ve risk altındaki insanları ölüme götürecek kadar hasta ediyor.
3. Bu hastalıktan dolayı insanlar ölebiliyor.
4. Vakaların artışı ve yoğun bakım yetersizliği ölümleri katlayarak artırıyor.
5. Vakaların erken teşhisi ve tedaviye erken başlama hastalığın ilerlemesini önlüyor.
6. Tanı yöntemlerinden en kolayı şimdilik PCR testi. Akciğer tomografisi de tanı koymada etkili.
7. Hastalaığın yayılması kısıtlama önlemleri ile kontrol altına alınabiliyor.
8. Hastalıktan korunmada aşı son derece etkili. Ayrıca hastalığın yayılması da aşı ile azaltılabiliyor.
Bu yazdıklarıma yanlış diyebilecek yoktur herhalde.
Ben salgının derecesini lokalde çok basit ve itiraz götürmez yöntemlerle açıklayabilirim size. Şu anda korona virüs belirtileri ile müracaat eden hasta sayısı az. Yatan hasta sayısı az. Yoğun bakımda yatan hasta sayısı az. Yaşlı hasta popülasyonu zaten azaldı. Aşılılar arasında hasta olan ve hastaneye yatan neredeyse yok gibi. Bu sayıların azlığı kısıtlama ve aşılar sebebi ile olduğu aşikar. Tabi yaz ayının etkisini de inkar etmiyorum.
Paylaştığım veriler neticesinde bir kez daha söylüyorum ki salgın var. Hala ölümlere sebep oluyor. Ve hala korunma yöntemleri aynı. Maske, mesafe, temizlik. Şimdi aşı da var. Merakla beklediğimiz, alınamadı diye eleştirdiğimiz aşı artık var.
Hülasa ne PCR testi patladı ne de salgın. Ölümler ve yoğun bakım yatışları devam ediyor.
Üstelik bir sonraki dalgada aşısızlarla dolup taşacak hastaneler.
Perşembenin gelişi çarşambadan belli.