Hiç kusura bakmayın sigarayı da sevmem içeni de… Sigara içen pek çok arkadaşım var. Sizler de ya içiyorsunuz ya da çevrenizde içenler var. Bu tiryakilerin pek çoğu çocuk yaşta başlamışlar sigara içmeye. Nedir onları sigara içmeye iten? Çocuklar hayatı taklit ederek öğrenir. Etraflarında sigara içen birileri varsa elbette onları takip edecekler. Örnek aldıkları bu ikinci sınıf kitle karşılarına televizyonlarda da çıkabiliyor, sokakta da. Daha sonra sigara içmek büyüklerin işi olduğundan çocukların kendilerini büyük hissettikleri bir davranış şekline bürünüyorlar. Düşük özgüvenli davranış bozukluğu. Nasıl da zavallı bir durum değil mi? Psikolojik yetmezliklerini kağıda sarılı bir otu yakıp, dumanını içine çekmekle gidermeye çalışıyorlar. İlkel bir davranış şekli…
Taklit ve kendini büyük göstermek saikleriyle başlanan bu model daha sonra tiryakiliğe dönüşüyor. Tiryakilik denerek masumlaştırılan bu illet keyif verici maddeler arasında aslında. Nedir keyif verici maddeler? İşte eroin, esrar, kokain filan. Ne oldu o zaman? Legal keyif verici madde oldu. Sadece etkisi diğerlerine göre daha hafif. Mesela esrar etkisine ulaşmak için onlarca sigara çekmek lazım. Sonuç itibarıyla sigara uyuşturucu maddelerden birisi, tiryakiler de uyuşturucu bağımlısı oldu. Hiiç uğraşmayın bunun tarifi bu. Boşuna bıdı bıdı etmeyin.
Hiç sigara ile karşılaşmadığınızı, bilmediğinizi farzedin. Bilmiyorsunuz ne olduğunu, görmediniz. Sonra birden sigara içen birisini görüyorsunuz. Bir adam içinde ot olan kağıt silindirin ucunu yakıyor, öbür ucundan dumanını çekiyor.. Garip karşılamaz mısınız? Hatta komik. Benim kafamda tekerleği henüz bulan insan topluluğu canlanıyor. Öyle saçı sakalına karışmış, posttan giysisi olan, baldırı çıplak, birbirleriyle ugha ugha diyerek anlaşmaya çalışan, anlamsızca hoplayıp zıplayan tipler.. Sigara içenlerin bunlardan farkı yok bende.. Topraktan çanak yapıp üstüne kırmızı çizgiler çizen, karmaburuşuk bıyığı altından gülerken görünen sarı-siyah, bazıları düşmüş dişlere sahip hafif kambur atalarımız. Haksız mıyım?
Sigaranın vücuda verdiği zararlardan bahsetmeyeceğim. Zaten her yerde var bunlar. Davranışlarını inceleyelim biraz. Sigara içen arkadaşınız sizin yanınızda sigara içiyor mu? İçiyor tabi. Göstermelik izin alırlar bazen. Zaten içecekler. Üstelik sizi kaybetmeyi göze alacak kadar vazgeçmezler bu davranışlarından. Uyuşturucu bağımlılarının davranış şekillerinin daniskasıdır bunlar. Açık havada da olsa dumanı size doğru üfleyen ya da gelen içiciyi uyardınız mı hiç.. Az önceki kambur tipilerin halet-i ruhiyesi içinde homurdanmazlar mı size? Seksenlerin bozurdayıp bızırdayan anons mikrofonu gibi, sadece gürültü duyarsınız, ne dediğini bile anlamazsınız. Ama görünüşünden, tavrından ve çıkardığı seslerden sizi reddettiğini, içmeye devam edeceğini anlarsınız. Aynı odayı paylaştığınız içiciler faaliyete geçtiğinde, hakkınızın yendiğini, sosyallik ve demokrasi ile alakasız davranış içinde olduklarını, hatta kul hakkı yediklerini kabul etmezler. Seneler önce solcu sosyalist sigara içicisi arkadaşıma nasıl bir faşist olduğunu anlatmıştım bu sigara meselesinden.. Ağzındaki sigarayı söndürüp sen doğru konuşuyorsun demişti dudaklarını kapatan ucu sarı bıyıklarının altından.. Tabi yoldaş, doğru bunlar.. Sen sadece gerçeklerden kaçıyorsun iki damla nikotin için.. Müptela seni…
Evet sigara içicileri.. Sigara içmeyenler sizi böyle görüyor.. Eksiği var fazlası yok..