Bugün itibarı ile tüm dünyadaki vaka sayısı 20 milyonu geçti. Ölenlerin sayısı 735 bin. 13 milyon kişi iyileşmiş ve 12 milyon aktif vaka var. Yeni vaka sayısı 300 bin sınırına ulaşmadan plato çizmekte. 12 milyon aktif vaka 12 milyon bulaştırıcı demek. Onaysız vakalarında işin içine girdiğini hesap edersek bulaştırıcıların sayısı katlanarak artar. Beklendiği gibi Hindistan yeni vaka sayılarında zirveyi yakaladı. Bu coğrafya çocuk felci hastalığının aşı ile bitirilemeyen yerler. Yani sağlık sisteminin yürümediği, bazı kesimlerin sağlık hizmetini alamadığı yerler. Bu odaklar salgın hastalığın sadece tedbir ile bitirilmesinde handikap alanları. Siz kurduğunuz mekanizmalarla salgını kontrol altına alıp bitirseniz dahi hastalığın kol gezdiği bu kontrolsüz alanalar salgını tekrar hortlatma kapasitesine sahip. Yani tedbirler uluslararası ilişkiler davam ettiği sürece bir yere kadar etkili. Ancak yerel çapta salgın kontrolü için tedbirden vazgeçemeyiz..
 
Toplum bağışıklığı konusu zaten baştan iflas etmişti. Bunu başta deneyen İngiltere ve İsveç gibi ülkeler faturanın ağır olduğunu görünce bu uygulamadan vazgeçtiler. Kayıplar bu uygulamayı rafa kaldırdı. Bizim ülkemiz için toplum bağışıklığı demek 300 bin kişinin ölmesini göze almamız demek. Kimilerine göre 83 milyonda 300 bin az görünse de asıl mesele hangi 300 binin öleceği. O 300 bin arasında herkes olabilir sonuçta. Toplum bağışıklığı uygulayayım denen ülkelerde Devlet başkanları hasta olmaya başlayınca toplum bağışıklanması modelinden hemen çark edildi. Salgın için bu plan da çözüm olmaktan uzak idi, çözüm de olmadı. Toplum bağışıklığı ile amaçlanan herkes hastalığı geçirsin, bağışıklık kazansın. Böylece bağışıklık kazanmış toplum bir daha hasta olmayacak, salgın da böylece bitecekti. Ancak iyileşen hastaların tekrar hastalandığı görülünce bu sistemin tutmayacağı iyiden iyiye açığa çıkış oldu. Peki hastalık bağışıklık bırakmıyorsa aşı nasıl bağışıklık bırakacak? Mümkün mü bu?
 
Evet mümkün. Mesela difteri hastalığı bağışıklık bırakmaz. Ancak aşı ile difteriden korunmaktayız. Covid-19 içeriğinde pek çok aşıda olduğu gibi bağışıklık sisteminin cevabını güçlendiren maddeler (aşı karşıtlarının karşı olduğu maddeler) kullanılıyor. Zaten bir yıl korusun üretilen aşı, şükür deyip geçeceğiz. Şimdilik hayvan deneylerinde uzun süreli antikor yanıtları oluşmuş. İnsan deneylerine geçilmeye başlandı. Bildiğim kadarıyla bizim ülkemizde 8 aşı çalışması vardı. Bunların ikisinde insan deneyleri ya başladı ya da başlamak üzere. Bu açıkçası çok sevindirici bir haber. Ocak ayında aşılar hizmete girer deniyor. Zaten salgına karşı da eldeki tek çözüm bu. Aşıda da başarısız olursak durum hiç iç açıcı olmaz.
 
Bize vatandaş olarak düşen tedbir. Sağlık çalışanları sorumsuz insanların yükünü taşımaktan tükenir oldu. Düşünsenize cephede askerler kayıplar vererek toprak kazanıyor, sorumsuzlar bu toprakları geri veriyor. Tekrar toprak kazanmak için savaş devam ediyor, tekrar kayıp, tekrar, tekrar…
Tedbirde bazı değişen bilgiler var. Onu da yarın paylaşayım...