Yoksa ben hastalığı geçirmiş miydim? Bu soruları hem kendimize hem de etrafımıza soruyoruz değil mi? Hele bir doktor yakalarsak... Onu ikna etmeye çalışıyoruz, ben zaten geçirdim diye. Bende de ateş oldu, nefes darlığım da vardı, hiç böyle grip olmamıştım.. “Koronaydı o korona” deyip doktoru da iknaya çalışıyoruz.
Hastalığı geçirip geçirmediğimizi anlamaya ve “halen koronavirüs ben de var mı, taşıyıcı mıyım ya da hasta mıyım” sorularına cevap vermeye çalışalım.
Önce testlerden başlayalım. Kafa karıştırmadan anlatmaya çalışacağım. Çünkü bir doktora bile kayış attırabilir ayrıntıları.
İlk olarak PCR adlı testten başlayalım. Biz klinik bulgusu olan hastalarda bu testi kullanıyoruz. Boğazdan alınan sürüntüden bakılıyor. Kandan veya herhangi bir yerden de örnek alınabilir. Eğer bu test pozitifse numunenin alındığı yerde COVID-19 var demektir. Hasta olduğunuzu veya hastalığı geçirip geçirmediğinizi söylemez. Örneğin alındığı anda, alınan yerde virüs var mı yok mu onu söyler. En değerli ve pahalı testtir, yapması zordur. Klinik bulgu olmadan yapılmaz. Tarama testi olarak kullanılmaz. Negatif çıkarsa ya o kişide COVID-19 yoktur ya da sürüntü/örnek alımı doğru yapılmamış, taşıma şartlarına uyulmamıştır, test çalışılırken sorun olmuştur. Klinik bulgular bizi şüphelendirmeye devam ederse testi tekrar ederiz.
İkinci test hızlı antijen testidir. Sürüntüde antijen (virüs proteini) aranır. Pozitif çıkarsa yüksek ihtimalle örnek alınan yerde virüs vardır. PCR testi yapılır. Negatif çıkarsa virüsün olmadığını kabul ederiz. Tarama testi olarak kullanılabilir. Son olarak virüs antijenine (virüs proteinine) karşı insanın savunma sisteminin oluşturduğu antikor (virüsü öldüren protein diyelim) araştırılır. Kan örneğinde aranır. G ve M tipi vardır. M hali hazırda ya da yakın zamanda geçirilen enfeksiyonu, G tipi ise enfeksiyonun üzerinden daha fazla zaman geçtiğinde saptanır (immün plazmada bu antikorlar vardır). Bunlar kanda saptanırsa enfeksiyonu geçirmektesiniz ya da geçirdiniz denebilir. Testler böyle...
Klinik bulguları daha önce yazmıştım. Üç kardinal belirtimiz var. Ateş, öksürük ve nefes darlığı. Boğaz ağrısı, genel ağrı ve bitkinlik, ishal, kusma, tat/koku alma bozukluğu, eklem ağrıları, göz kızarıklığı, burun akıntısı da olabiliyor. Ancak ateş yoksa çok yüksek oranda sizde COVID-19 da yok diyebiliyoruz. Nefes darlığı ve öksürük de yoksa %99 koronavirüs hastası değilsiniz. Asemptomatik vakaların %1-2 oranında olduğunu, bu kişilerin hastalık bulaştırma riskinin az olduğunu söylüyoruz, şimdilik. COVID-19 %80 hafif belirtilerle tedaviye ihtiyaç olmadan iyileşiyor. %10-15 yoğun bakım gerektirmeksizin tedavi ile iyileşiyor. %5-10 yoğun bakıma yatıyor ve bu hastaların %2-8’i vefat ediyor (özellikle sigara içicileri).
Hastalığı geçirdim mi acaba sorusuna yanıt vermeye çalışalım. Yukarıda saydığım belirtiler özellikle şubat ayından sonra sizde olmuşsa korona virüs size bulaşmış olabilir. Bu sezon grip hastalığı Influenza H1N1 idi. Namı diğer domuz gribi. Bu sene grip hastalığını çok ağır geçirdik. Üstelik 2007 H1N1 salgınından daha ciddi bulgularımız oldu. Ben hasta iken hayatımda ilk defa solunum yolu açıcı fısfıs kullandım. Benzer şikayetleri pek çok arkadaşımdan duymuştum. Takip ettiğimiz hastalarda da bu seneki gribin çocuklarda da çok ağır seyrettiğini gördük. Yani koronavirüs salgınından önce geçirdiğimiz hastalık çok büyük ihtimalle H1N1 gribi idi. Hala COVID-19 hastalığıydı benim geçirdiğim hastalık şüphesindeyseniz yaptıracağınız test, vereceğiniz kandan yapılacak antikor testi olacaktır.
Umarım faydalı olmuştur…
Sabır ve tedbir...
Sağlıcakla kalın.