Çok öncelerden zihnimin en derinlerinde oturup düşünüp ve çokça anlam bulmuşluğum ve hayatıma anlam katan bir konu, NİYET ETMEK FELSEFESİ.

Pekâlâ, niyet etmek bir yaşam felsefesi olarak, nasıl tanımlanmalı ve uygulanmalı?

Ansiklopedik tanımlamayla analiz edersek niyet etmek; bir şeyi yapmayı zihninde tasarlama, önceden isteyip düşünme, kendi kendine karar verme, kişinin içindeki bir amaca yönelme istek ve düşüncesi olarak tanımlanır.

Sadece tanımdan yola çıkarak tek tek cümleleri analiz etsek, niyet etmenin ne olduğunu ve aslında bir insanın hayatında değiştirici dönüştürücü, ne kadar önemli bir öge olduğunu anlayabiliriz.

BİR ŞEYİ YAPMAYI ZİHNİNDE TASARLAma…
KARAR VERme…
Bir AMACA YÖNELme İSTEK ve DÜŞÜNCESİ…

Takdir edersiniz ki bu kavramlar, ( Zihinde tasarlama, Karar verme ve bir amaç belirleme ve amaca yönelme istek ve düşüncesi) bir insanın hayatında olmazsa olmaz şekilde önemle üzerinde durup düşünmesi gereken kavramlardır.

Hayatımızdaki iyi ve kötü her bir eylem, en nihayetinde ilk önce zihinlerimizde tohum olarak oluşur.

Öyle değil mi?

Tabii ki her niyet hayatımızı kökten değiştiren niyetler gibi niyetler değildir.


Bazı niyetler vardır ki hayatlarımızı değiştirir.

Bazıları da günlük hayat içerisinde öylesine gelişigüzel oluşan ve sonrasında kendiliğinden kaybolan niyetlerdir.

Yazıda söz konusu edilen olması gerektiği şekliyle, daha çok hayatımızı olumlu anlamda değiştiren / dönüştüren, hayatı kolaylaştırıcı önemli niyetler olacaktır.

Dolayısıyla yazı çerçevesinde yaşamının her yönünde insanın insanla, insanın doğayla ve yine insanın varoluşun sahibi /yaratıcısıyla olan ilişkisinde sevgiyle, aşkla, hayat içerisinde olmaya niyet edilmesine, niyet edilmesi gerektiğine dair davet vardır.

Kişi zannımca ancak bu şekliyle, aklından geçen ve kalbine ulaşan en basit düşüncenin bile, evrende var olan bir yasanın, niyet yasasının farkına varabilir.

Yine bu şekliyledir ki kişinin düşüncesi ve duygusu, yaşamı olur.


Niyeti tüm bedeninde somutlaşır ve evrendeki enerji alanına karışır ve niyet yasası bu şekilde işlevsel bir TUTUM haline gelir.

Pekâlâ, niye istemek değil de niyet etmek!

Çünkü her dem vurgu yaptığım üzre insan biyolojik, psikolojik ve sosyolojik bir varlıktır.

Dolayısıyla insanın psikolojik ve sosyolojik bir varlık olması, içine doğduğu toplumun kültürel kodlarıyla düşündüğünü düşünmemizi gerektirir.

Kültürümüzün dilinde de ” istemek” hoş karşılanmayan, ihtiraslı, bencil insanın özelliği gibi algılanan bir kavram.

Bu algı doğru bir algı değil ama maalesef öyle inanılmış öyle gidiyor.


Dolayısıyla yazının yazarının niyeti/amacı, okuyucuya kendi kelimelerinde ısrar ederek bir şey anlatmak değil.

Niyetim, muhatabın yani okuyucunun da metinde/yazıda kendinden bir şey bulması olduğundan, kültürel kodlamada hangi kelimelerle anlaşılıyorsa, o konuda anlaşılması gerekeni anlatmaktır.

Onun içindir ki istemekten ziyade niyet etmeyi kullanmaya niyet ettim.

Şimdi!

Bazı kelimeleri ayrı ayrı ama aynı anlama gelecek şekilde tekrarlayalım isterseniz.

Bakalım zihin dünyanızda hangi kelime daha çok çığır açıcı ve hangisini söylerken bütün vücudunuzda kelimeyi hissederek söylüyorsunuz.

Başlayalım.

“Doğru bir eş istiyorum “değil.

“Doğru bir eş seçmeye niyet ediyorum.”

“Huzur istiyorum.” Yerine…

“Huzurlu olmaya niyet ediyorum.”

Devam ediyoruz…

 “Zihnen ve bedenen her geçen gün, hayatımı daha iyi kılmaya ve sağlığımın iyi olmasına niyet ediyorum.”

“Evlilik öncesinde doğru eş seçimi yapmaya ve eşimle/hayat arkadaşımla, evliliğimizin mutlu ve uyumlu olmasına niyet ediyorum.”

 “İnsanlara hayatlarında huzurlu mutlu kaliteli bir yaşam yaşama noktasında, yardımcı olmaya niyet ediyorum.”

“İş hayatımda başarılı olmaya ve her zaman en iyisini yapabilmeye tüm kalbimle niyet ediyorum.”

” Hayatımın zorluklarla mücadele edecek güçlülükte olumlu bir şekilde değişmesini ve bu değişime kolaylıkla uyum sağlayabilmeye niyet ediyorum.

“Bu değişimin benim, ailemin ve bütün insanlık ailesinin iyiliğine neden olmasına niyet ediyorum.”

Evet. Bu şekilde ki bir düşünsellik, farkında olmasakta bilinçaltımıza beni huzurdan uzak tutan kötü olumsuz acı veren durumlardan zihnen ve bedenen uzak durmayı seçiyorum, hayata karşı tutumum/tavrım bu minvaldedir ve bundan sonra da böyle olacaktır demektir.

Son tahlilde bir yaşam felsefesi olarak niyet etmeyi ilkesel olarak içselleştirmek, hayatımızı psikolojik ve sosyolojik kodlara uyum noktasından hareketle daha olumlu ve kolay kılacaktır, diye düşünüyorum.

Vesselam