Çin salgından sorumlu tutulmaya başlandı. Sadece Çin’le sınırlı mı kalacak yoksa sorumluluk başka kurumlara da pay edilecek mi göreceğiz. 14 Ocak’ta virüsün insandan insana bulaşmadığını açıklayan Dünya Sağlık Örgütü bu kurumlardan biri. Bu konuda kafalarda cevaplanmamış bir sürü soru var.
 
Bunları daha sonra inceleriz. Soru cevaplara devam edelim…
 

Salgın ne zaman bitecek sizin öngörünüz nedir? Diğer bir deyişle, tespit edilen vaka sayılarında ne zaman düşüş yaşanmaya başlanacak?
Salgının tamamen bitmesi uzun süre alır. Çünkü tüm dünya ülkelerinde bitmesi lazım. Aksi taktirde Çin’den yayıldığı gibi tekrar tekrar yayılır. Tedbirlerimizi artırırsak 2-3 ay içinde kontrol altına alınır. Şu ana kadar gördüğümüz bütün tedbirler vaka yer, sayı ve kişisel özelliklere göre tedricen kaldırılır. Vaka sayısının azalması temasın azalmasına bağlı. Burada bilinmesi gereken yapılan hamlelerin etkilerini iyi veya kötü günler sonra almamız. Belirtiler ortalama 5-6. günlerden sonra başlıyor, hastaneye yatışlar 9-10. günleri bulurken, takip eden günlerde ise vefat gerçekleşebiliyor. Vefat sayısı ve süresi hastanın tedavi ve bakımına bağlı olarak değişiyor.
 

Ülkemiz önlemleri çok önceden aldı (önceki yazılarınızda vardı). İtalya’da, İspanya’da, gördüğümüz kötü manzaraları (cesetler, yoğun bakım beklerken vefat edenler) Türkiye’de görme ihtimalimiz nedir?


Bahsettiğiniz manzaraları görmemek için tedbirlerimizi biraz daha artırmamız gerekiyor. Öncelikle sosyal mesafe ve el hijyeni. Bunlara ilaveten Bilim Kurulumuz ve Sağlık Bakanlığımızın söylediği tedbirlere uymazsak 1-2 haftada o durumlara gelebiliriz. Hatta daha kötü de olabiliriz. Ama dikkatli olursak hiç o durumlara düşmeden de bu salgını atlatabiliriz. Onun için hep aynı cümleyi tekrar ediyorum: Aldığımız tedbirler kadar güçlüyüz, güvendeyiz.
 

Salgına karşı diğer ülkelere göre güçlü yanlarımız nelerdir?


Cuma akşamını kaza olarak ele alırsak, en güçlü yanımız başta Devlet ve Millet geleneğimiz. Bunlara ilaveten, toplum olarak beraber hareket etme refleksimiz, yardımlaşma ve dayanışma halimiz çok önemli. Bu başlık altında Devletimizin, Bilim Kurulu ile kararları hemen alıp uygulayabilme tavrı en güçlü yanımız. Maske korsanlığı yapan ülkelere bakın, devletimiz maskeleri ücretsiz dağıtan ülkemize bakın… En yeni, en etkili ilaçları hemen alabiliyor ve hastalarımıza hem de ücretsiz verebiliyoruz. Yeni tedavi modellerini hemen uygulayabiliyoruz. Yoğun bakım sayımız ve yetişmiş sağlık personeli sayımız çok büyük avantajımız. Ama hepsi bir yere kadar. Bu kapasitenin sınırı da var. Dikkatsizlik halinde bu kapasite hızla yetersiz hale gelebilir.
 

Hastalık aynı kişide ikinci kez tekrar eder mi?


Hastalık tekrar etmiyor olarak kabul ediyoruz. Tabi hastalık geçiren kişinin bağışıklık sisteminin güçten düşmesi durumunda virüsün ne yapacağını bilmiyoruz. Şayet tekrar ederse ve bağışıklık sistemi normalse ilk defaya göre hafif geçeceği neredeyse yüzde yüz kesin. Bunları bildiğimiz hastalıklardaki tecrübelerimize göre söyleyebiliyoruz. Bu hususta kanıt olmadan konuşuyoruz. Doğru cevabı süreç içinde verebiliriz.
 

Bursa'da Covid-19 yaygın mı?


Bu sorulara verdiğim cevap hep aynı. Vaka sayılarıyla değil aldığımız önlemlerle ilgilenmemiz lazım. İlle de söyle diyorsanız yaygınlık ortalamasının altındayız, ancak vakaların hızla arttığını belirtmek lazım. ‘’Herkes hastaymış gibi kendimizi kollamak, kendimiz hastaymış gibi kimseye bulaştırmamak’’ yaklaşımı davranış şekillerimizi belirlemeli.
 

Ev hayvanlarına bulaşır mı?

Bilmiyoruz. Bulaşsa da hastalık yapar mı onu da bilmiyoruz. Covid-19 hayvanlara bulaşırsa onlardan da bize bulaşabilir. Şimdilerde Covid-19’un üç tipinden bahsediliyor. Bir tipinin hayvanlara oradan da insanlara bulaştığı söyleniyor. Bu husus, salgının kontrol altına alınmasını çok zorlaştırır. Kanıtı şu anda yok. Kanıtlı bilgilere göre hareket etmek lazım.
 
ALDIĞIMIZ ÖNLMELER KADAR GÜÇLÜYÜZ VE GÜVENDEYİZ.
 
Umarım faydalı olmuştur.
 
Sağlıcakla kalın.